Selülit Neden Olur? Selülit Nasıl Tedavi Edilir? (Cellulite)
Selülit tipleri, nedenleri ve belirtileri
Selülit, genellikle kadınlarda östrojen etkisine bağlı yağ dağılımının fazla olduğu pelvik (kalça bölgesi), bacaklar ve karın bölgesinde oluşan tipik portakal kabuğu görünümünde derinin değişmesidir. Selülit öncelikle ünlülerde olmak üzere dünya genelinde tüm kadınların kozmetik sorunudur. Selülit tanımlaması ilk olarak, 1920'li yıllarda Alguiler ve Paviot tarafından travmatik topikal enfeksiyöz veya glandüler uyarılara bağlı oluşabilen estetik bir bozukluk olarak tanımlanmıştır.Selülit gelişiminde genetik yatkınlık söz konusudur. Ayrıca aşırı kilolu olmak ta selülit oluşumunda etkilidir. Selülit genellikle kadınlarda görülür. Beyaz tenli kadınlarda esmer tenli kadınlara oranla daha fazla selülit oluşur. Aşırı karbonhidrat içerikli beslenme şekli selülit oluşumunu arttırır. Hamilelik, hem vücut sıvısında artış hemde insülin gibi hormon düzeylerinde artış nedeni ile selülit oluşumunda etkilidir. Düz taban olmak, dolaşım sorunları, kadın hastalıklarında bazı sorunlar, doğum kontrol hapları ve sindirim bozuklukları gibi sağlık problemleri de selülit oluşmasında etkilidir. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre, adipoz dokunun (yağ dokusunun) önemli fonksiyonel özelliklerinin de selülit oluşumunda rolü ortaya çıkmıştır. Selülit histopatolojik ve klinik özelliklerine göre dört evrede değerlendirilir.
Selülit tipleri ve belirtileri
Birinci evre selülit : Şikayetler belirtisiz olup, klinik bulgu görülmez. Sadece mikroskop altında incelemelerde görülür. Bu tip selülit sert selülit olarak ta adlandırılır.İkinci evre selülit : Deriyi sıkıştırma sırasında veya kasların kasılması sonucu ciltte solukluk, deri ısında azalma, derinin elastikliğinde azalma, deride gözle görülür değişiklik vardır. Bu tip selülit kadınlar spor yaparken daha fazla görülür. Bu tür selülitlerde genetik yatkınlık söz konusudur. Bu tip selülit kas dokusuna yapışık gibi olduğu için ele gelmez.
Üçüncü evre selülit : Oturma sırasında tipik portakal kabuğu görünümünün hakim olduğu, elle dokunulduğunda derin yerleşimli, ince kitleler hissedilir. Elle dokunulduğunda hassasiyet, derinin elastikliğinde azalma, ısısında azalma ve deride solukluk görülür. Bu tip selülit daha çok orta yaş grubunda görülse de, hızlı kilo alıp veren gençlerde de görülür. Bu tip selülit yapılan her hareket ile kolayca görülebilir.
Dördüncü evre selülit : Üçüncü evre selülit ile benzer özellikleri olmasına rağmen, klinik görünümde daha elle hissedilir, gözle görülür ve ağrılı leblebi büyüklüğünde kitleler, derin dokularda yapışıklıklar ve deri yüzeyinin tamamen dalgalı bir görünüme gelmesi şeklinde görülür. Bu tip selülit, en sık ve en kötü görünen selülit tipidir. Bölgede dolaşım bozukluğu ve varisli doku oluşmuştur. Bu tip selülit hareket edilse de oturulsa da rahatlıkla görülür.
Selülit tedavisi
Son yıllarda selülit için uygulanan tedavi yöntemlerinin geneli selülit görünümünde orta seviyeli bir düzelme sağlasa bile bu düzelme belli bir zaman sonra geri dönüşümlü olabilir. Selülit için uygulanan tedavi yöntemleri, sorunu şiddetlendiren faktörlerin ortadan kaldırılması, fiziksel, kimyasal ve termal yöntemler ile farmakolojik tedaviler olarak değerlendirilir. Selülit tedavisinde uygulanan yöntemler, selülit oluşumunu tetikleyen faktörlerin ortadan kaldırılması (kilo verme, doğru beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı gibi) faktörlerdir. Selülit tedavisinde fiziksel, mekanik ve termal yöntemlerde mevcuttur.Örneğin, endermoloji, (masaj aleti ile uygulanan yağların yok edilmesine dayalı tedavi yöntemi), supsizyon yöntemi, (selülitin giderilmesi için uygulanan girişimsel tedavi yöntemi), mezoterapi, (yağ dokunun çözülmesi için birtakım maddeler ile uygulanan enjeksiyon işlemi), Ultrasonografi, (ultrasonik enerji, uygun doz ayarlamaları ile doku yıkımı yöntemi), fototerapi, (selülit tedavisinde 660 - 950 mm dalga boyu ışıkların kullanılması işlemi), yağ aldırma, (yağ aldırma günümüzde selülit tedavisinde çok fazla tercih edilen bir yöntem değildir).
Yağ yıkımı için kullanılan lazer tedavileri, (lazer - aracılı lipoplasti günümüzde sık tercih edilen yöntemdir). Bipolar ve unipolar radyofrekans araçları, (son yıllarda radyofrekans teknolojisini uygulayan girişimsel olmayan metodlar selülit tedavisinde önem kazanmaya başlamıştır). Selektif kriyoliz, (kriyoliz, selülitin ve bölgesel yağlanmanın giderilmesinde umut vadeden bir yöntemdir). Farmakolojik yöntemler, ( ketekolaminler, karboksiterapi, bitkisel ürünler, agonistler ve asitler) gibi farklı ilaç tedavileri uygulanır.