Vücut dilinde gözlerden sonra en çok dikkat edilen organımız ellerimizdir. Eller bir insanın kendisini en kolay anlatmasının bir başka yoludur. El hareketlerimizi özellikle önemli olan konuyu vurgulamak için çoğu kez farkında olmadan kullanırız. Konuşurken daha rahat konuşabilmek için ellerimizi kullanırız. Hatta telefonda konuşurken karşımızdaki bizi görmese bile ellerimizi sanki o görüyormuşçasına hareket ettiririz. Bu sayede konuşmanın daha rahat gerçekleşmesini sağlamış oluruz. Ellerimiz aynı zamanda kullandığımız bir savunma aracıdır.
Ellerin hareketinin sağlanamaması durumunda konuşma anlamında en becerikli olan kişiler bile konuşma konusunda zorlanırlar ve vurgusuz konuşmaya başlarlar. Eğer bir kişinin konuşmasını istemiyorsanız ellerini bacaklarına yapıştırmasını söylemeniz yeterli olacaktır.
Aynı zamanda kişinin ellerini vücuduna yaklaştırması güvensizliğin, gerginliğin ve teslim olmanın ifadesidir.
Avuç içlerinin açık olması ve açık bir şekilde yukarı doğru duruyor olması karşınızdaki kişiye benden sana zarar gelmez. Bak ellerim bomboş bana güvenebilirsin demektir. Yine avuç içi gibi ellerinde yukarı doğru kaldırılması güveni temsil etmektedir. Karşınızda bu şekilde duran kişi size benden sana zarar gelmez diyordur. Hatta siyasetçiler de bu yüzden bu hareketi seçim meydanlarında bol miktarda kullanırlar. Hatta dilenciler bile avuç içlerini göstererek yine bu çağrışımı yaratmayı amaçlarlar.
Ellerimiz aynı zamanda en büyük savunma aracımızdır. Bu nedenle polisler bir suçlu ile karşılaştıklarında ondan ellerini açık olarak havaya kaldırmasını ve göstermelerini isterler. Veya da suçlular direk bu hareketi yaparak karşı tarafa tamam hiçbir şey yapmayacağım benden sana zarar gelmez demek isterler. Bu hareketi yaptığınız zaman karşı taraf otomatik olarak bunu algılar.
Avuç içinin yukarı doğru kaldırılmasının bir diğer anlamı da kazanılan başarı ve gücü ifade etmektir.
Peki ya tam tersi diye merak edenlere hemen söyleyelim bu karşınızdaki kişinin ya bir şey sakladığı ya da yalan söylediği anlamına gelmektedir. Hatta bu durumu sevimli bir örnekle açıklayacak olursak küçük çocukları gözünüzün önüne getirin sizden bir şey sakladıklarında ellerini mutlaka arkalarına saklarlar ya da avuçlarını kapatarak avuç içlerini göstermezler. Buradan yola çıkarak eğer karşınızdaki kişi ellerini sizden saklıyorlarsa ondan şüphelenebilirsiniz.
Avuçların aşağıya doğru gösterildiğinde ise karşımızda ki kişiye burada hakimiyet bende demek isteriz. Mesela bir kalabalık karşısında konuşan kişi kalabalığı susturmak amacıyla bu hareketi yaptığında karşısında buluna kişiler otomatik olarak susmaya ve durup dinlemeye başlarlar. Özellikle Hindistan’da çok fazla kullanılan bu hareket karşılarındaki kişiye sen benim hakimiyetim altındasın demek amaçlı kullanılmaktadır.
Gergin olduğumuzda veya sıkıldığımızda ise ellerimizi göğüsün üzerinde tutarak bunu belirtmiş oluruz. Sıkıntının az olduğu durumlarda eller göbek üzerinde arttığında ise göğüs hizasına doğru fark etmeden kaydırılmış olmaktadır.
Bir konu hakkında konuşurken ellerimizi birleştirip bir çatı şekline getirdiğimiz de ise karşımızdaki kişiye ben bu işi biliyorum bu konu hakkında bana güvenebilirsin demek isteriz.
Ellerimiz önde ve birbirini kenetleyecek bir şekilde iç içe geçmişse bu hoşgörünün ve seni dinlemeye hazırım demek istediğinizi belirtir. Aynı zamanda eğer karşınızdaki kişiye özel bir şeyler besliyorsanız bu hareket ile ona biz seninle biriz ve seninle ayrımız gayrımız yok da demek isteriz. Bu hareket birlik ve beraberliği de temsil etmektedir.
El ovuşturmak bir fırsat yakalandığı anlamına gelmektedir. Eğer kişi hızlı ovuşturuyorsa olumlu yavaş ovuşturuyorsa olumsuz bir şey düşünüyor demektir.
Karşı tarafa baş parmağın gösterilmesi ise özgüveni ve rekabeti temsil etmektedir. Gençlerin başparmakları dışarıda kalacak şekilde ellerini ceplerinde göstermesi de yine bu anlayıştan yola çıkarak kendilerinin kimseye boyun eğmeyeceği imajını vermelerini sağlar.
İşaret parmağını sallamak ise toplumda çok sevilmeyen bir davranışı simgeler. Çünkü bu parmağın karşıya doğru sallanması bir tehdit ifade etmektedir. Bu nedenle bu hareketi yapmadan önce düşünmekte fayda vardır. Bununla birlikte işaret parmağını havaya kaldırmak ise söz istemek anlamına da gelmektedir. Bu günlük hayatta çok olmasa da öğrenciler öğretmenlerinden söz istemek için bu davranışı yaparlar.
Orta parmağın havaya kaldırılmasının ise küfür anlamına geldiğini de yine bilmeyen yoktur diye düşünmekle birlikte değinmeden edemedik. Bu nedenle birtakım hareketleri yaparken küfür algısı yaratacağını düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatmış olalım.
Sizin de gördüğünüz gibi sadece gözlerle değil ellerimizle de birçok şeyi bazen bilerek bazen de bilmeyerek karşı tarafa anlatmış oluruz. Bu nedenle bundan sonra ellerinize daha fazla dikkat etmenizi tavsiye edersek sanırım hata etmiş olmayız.
Ellerin hareketinin sağlanamaması durumunda konuşma anlamında en becerikli olan kişiler bile konuşma konusunda zorlanırlar ve vurgusuz konuşmaya başlarlar. Eğer bir kişinin konuşmasını istemiyorsanız ellerini bacaklarına yapıştırmasını söylemeniz yeterli olacaktır.
Aynı zamanda kişinin ellerini vücuduna yaklaştırması güvensizliğin, gerginliğin ve teslim olmanın ifadesidir.
Avuç içlerinin açık olması ve açık bir şekilde yukarı doğru duruyor olması karşınızdaki kişiye benden sana zarar gelmez. Bak ellerim bomboş bana güvenebilirsin demektir. Yine avuç içi gibi ellerinde yukarı doğru kaldırılması güveni temsil etmektedir. Karşınızda bu şekilde duran kişi size benden sana zarar gelmez diyordur. Hatta siyasetçiler de bu yüzden bu hareketi seçim meydanlarında bol miktarda kullanırlar. Hatta dilenciler bile avuç içlerini göstererek yine bu çağrışımı yaratmayı amaçlarlar.
Ellerimiz aynı zamanda en büyük savunma aracımızdır. Bu nedenle polisler bir suçlu ile karşılaştıklarında ondan ellerini açık olarak havaya kaldırmasını ve göstermelerini isterler. Veya da suçlular direk bu hareketi yaparak karşı tarafa tamam hiçbir şey yapmayacağım benden sana zarar gelmez demek isterler. Bu hareketi yaptığınız zaman karşı taraf otomatik olarak bunu algılar.
Avuç içinin yukarı doğru kaldırılmasının bir diğer anlamı da kazanılan başarı ve gücü ifade etmektir.
Peki ya tam tersi diye merak edenlere hemen söyleyelim bu karşınızdaki kişinin ya bir şey sakladığı ya da yalan söylediği anlamına gelmektedir. Hatta bu durumu sevimli bir örnekle açıklayacak olursak küçük çocukları gözünüzün önüne getirin sizden bir şey sakladıklarında ellerini mutlaka arkalarına saklarlar ya da avuçlarını kapatarak avuç içlerini göstermezler. Buradan yola çıkarak eğer karşınızdaki kişi ellerini sizden saklıyorlarsa ondan şüphelenebilirsiniz.
Gergin olduğumuzda veya sıkıldığımızda ise ellerimizi göğüsün üzerinde tutarak bunu belirtmiş oluruz. Sıkıntının az olduğu durumlarda eller göbek üzerinde arttığında ise göğüs hizasına doğru fark etmeden kaydırılmış olmaktadır.
Bir konu hakkında konuşurken ellerimizi birleştirip bir çatı şekline getirdiğimiz de ise karşımızdaki kişiye ben bu işi biliyorum bu konu hakkında bana güvenebilirsin demek isteriz.
Ellerimiz önde ve birbirini kenetleyecek bir şekilde iç içe geçmişse bu hoşgörünün ve seni dinlemeye hazırım demek istediğinizi belirtir. Aynı zamanda eğer karşınızdaki kişiye özel bir şeyler besliyorsanız bu hareket ile ona biz seninle biriz ve seninle ayrımız gayrımız yok da demek isteriz. Bu hareket birlik ve beraberliği de temsil etmektedir.
El ovuşturmak bir fırsat yakalandığı anlamına gelmektedir. Eğer kişi hızlı ovuşturuyorsa olumlu yavaş ovuşturuyorsa olumsuz bir şey düşünüyor demektir.
Karşı tarafa baş parmağın gösterilmesi ise özgüveni ve rekabeti temsil etmektedir. Gençlerin başparmakları dışarıda kalacak şekilde ellerini ceplerinde göstermesi de yine bu anlayıştan yola çıkarak kendilerinin kimseye boyun eğmeyeceği imajını vermelerini sağlar.
İşaret parmağını sallamak ise toplumda çok sevilmeyen bir davranışı simgeler. Çünkü bu parmağın karşıya doğru sallanması bir tehdit ifade etmektedir. Bu nedenle bu hareketi yapmadan önce düşünmekte fayda vardır. Bununla birlikte işaret parmağını havaya kaldırmak ise söz istemek anlamına da gelmektedir. Bu günlük hayatta çok olmasa da öğrenciler öğretmenlerinden söz istemek için bu davranışı yaparlar.
Orta parmağın havaya kaldırılmasının ise küfür anlamına geldiğini de yine bilmeyen yoktur diye düşünmekle birlikte değinmeden edemedik. Bu nedenle birtakım hareketleri yaparken küfür algısı yaratacağını düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatmış olalım.
Sizin de gördüğünüz gibi sadece gözlerle değil ellerimizle de birçok şeyi bazen bilerek bazen de bilmeyerek karşı tarafa anlatmış oluruz. Bu nedenle bundan sonra ellerinize daha fazla dikkat etmenizi tavsiye edersek sanırım hata etmiş olmayız.