KEMAL SUNAL KİMDİR, HAYATI (YAŞAMI) VE ESERLERİ KISACA NELERDİR?

Tags

Bugün sizlere Hababam sınıfının meşhur “İnek şaban” tiplemesiyle hepimizin hafızalarında yer eden Türk sinemasının usta oyuncularından merhum Kemal Sunal’ın hayatından kısaca bahsetmek istiyorum.

11 Kasım 1944 tarihinde Malatya’da dünyaya gelen ünlü oyuncu ailenin üç çocuğunun en büyüğüydü. Annesi ev hanımı, babası Mustafa Sunal Migros'ta işçi olarak çalışmaktaydı.
Çocukluk yıllarında içine kapanık hatta öyle ki bazen dış dünya ile kendini kapatacak kadar çekingen yapıda biriydi. Çocukluk yıllarını Küçük Pazar’da geçiren sanatçının bu çekingenliği ortaokul yıllarında da devam etti. Lisede Vefa lisesini kazanan Sunal bu yıllarda artık eski çekingenliğinden de kurtulmaya başladı.
Hatta öyle ki lise yıllarında arkadaşları onu şakacı eğlenceli biri olarak tanımlayacak kadar neşeli biri olmuş o çekingenlikten eser kalmamış arkadaşlarıyla birlikte muziplikler yapmaktan da geri kalmıyordu. Bu yıllarda yine tiyatroya olan ilgisi de açığa çıkmış okulda müsamereler düzenlemiştir.
Onun tiyatroya olan ilgisini ve yeteneğini fark eden felsefe öğretmeni Belkıs Bakır'ın babasını da ikna ederek onu ünlü tiyatrocularımızdan Müşfik Kenter’le tanıştırmak üzere Kenter tiyatrosuna götürdü. Burada Deli İbrahim oyununda celladın yardımcısı rolüyle ilk tiyatro oyununu oynayarak oyunculuğa adım atmış oldu.

Burada oynadığı oyunda hiç konuşmadan seyirciyi güldürmeye başlayan Kemal Sunal buna pek anlam veremese de bu onun gelecekti yıllarına bir adım olacaktı. Kenter tiyatrosunda çok fazla durmayan oyuncu daha sonra yeni açılan Pendik tiyatrosuna gidecek orada uzun yıllar boyunca arkadaş olarak kalacağı Bülent Kayabaş ile tanışacaktı. Fakat Pendik tiyatrosu ne yazık ki başarıya ulaşamayacak ve kapanacaktı.

Pendik tiyatrosunun kapanmasının ardından Devekuşu Kabare Tiyatroları’nda yer almaya başlayan oyuncu burada onu izleyen Münir Özkul’un Ertem Eğilmez'e “Bak Ertem, dikkat bu çocuğa, iş var bunda” dedi. Bu tavsiye belki de Kemal Sunal’ın sanat merdivenlerini hızla tırmanmasına vesile oldu demek çok da yanlış olmaz. Çünkü bu tavsiyeyi dikkate alan Eğilmez Tatlı dillim adlı sinema filminin kadrosuna onu da dahil eder. Bu sinema filmi ile başlayan serüven Süt kardeşler, Çöpçüler Kralı, Davaro, Sakar Şakir, İnek Şaban, Hababam sınıfı, Öğretmen ve propaganda gibi sayısız birçok filmde rol alan sanatçı 7’den 70’e herkesin gönlünü fethetmeyi başarmıştır.

Oynadığı filmlerde genel olarak saf, fakir ama iyi niyetiyle şansı yaver eden kişi rollerinde oynayan sanatçı 1974 yılında kendisi gibi oyuncu olan Gül Sunal’la evlendi. Bu evlilikten biri babası gibi oyuncu olan yakından tanıdığımız Ali Sunal diğeri ise kendi çocuk atölyesini kuran ve orda çocukları eğiten Ezo Sunal’dır.

1977'de Antalya Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alan sanatçı aldığı ödüle ve yakaladığı başarıya rağmen hiçbir zaman mütevazi kişiliğinden ödün vermemiştir.

Sene 1995’ gelindiğinde 1980 darbesi yüzünden bırakmak zorunda kaldığı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümünden mezun olan sanatçı burada yüksek lisan tezinde bildiğimiz mizahi kişiliğini ortaya çıkararak baktım benim hayatımı kimse konu etmiyor ben konu edeyim diyerek esprili bir yaklaşımla değinerek kendi hayatını konu edecektir. Hatta sanatçının bu tezi onun ölümünden beş yıl sonra ailesi tarafından “TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü” ismi ile kitap haline getirilip yayınlanmıştır.

Sinemaya adım attıktan öldüğü ana kadar sinemanın içinde olan sanatçı toplam 82 filmde rol almıştır. Hatta ölümü de yine sinema uğruna olmuş çok korkmasına rağmen Balalayka filminin çekimlerine katılmak için Trabzon’a hareket edecek olan uçağın içinde ne yazık ki kalp krizi geçirerek hayata veda etmiş ve biz sevenlerini yasa boğmuştur.

Google’ın sanatçının 70. Doğum gününde Doodle olarak sergilediği sanatçı ölümünden on yedi yıl geçmesine rağmen onu bıraktığı izle sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.