Nazardan Korunmak İçin ne yapılır ? Nazar Duası Oku Arapça Nazar Türkçe Anlamı

Tags

Dinimizde var olan nazar nedir, nazar değmesinden nasıl korunuruz, nazar değmesi tam olarak ne anlama gelir. Bu yazımızda sizlere nazar hakında bilgiler vermek istiyorum. Hepinizin dikkatle okumasını tavsiye ederim. Zira bu nazar konusu hepinizi çok yakından ilgilendiren bir konudur. Hepiniz mutlaka şu sözü duymuşsunuzdur ”nazar gelmek ”. Peki ama nazara gelmek nasıl olur bu konu hakkında elbette kısıtlı bir bilgileniz olabilir ama bu kısıtlı bilgi sizi bu konuda aydınlatmayacaktır. Nazarın en kısa ifadesi kötü enerjidir.



Nazar değmesi sonucunda bir çoğumuz rahatsızlanırız ve doktora gideriz. Doktorlar bir neden bulamaz. Çünki nazarın tıbbi olarak bir tedavisi yoktur. Bazı insanların bakışları neticesinde oluşan nazar günümüzde artık bioenerji uzmanları tarafınfan bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Toplumda şöyle bir söz vardır. Bu insanın nazarı çok değer diye. Bu çok doğru bir tespittir. Çünki gerçektende nazar bazı olumsuz bakışlarıyla ortalığa negatif enerji saçan kişiler tarafından yaratılır. Nazar yoluyla hatta bazı maddeler bile kırılabilmektedir. Bu kişinin evinde nazar olduğunun en belirgin özelliğidir.



Bazı çekemeyen insanların sözleri ve bakışları neticesinde yayılan negatif enerjiler nedeniyle böyle olaylar yaşanmaktadır. Bir insanda nazar olduğu o kişinin sık sık esnemesinden ve göz bebeğinin irileşmesinden anlaşılır.



Genel olarak nazar kem gözdür. Yeni bir ev yada yeni bir araba aldığınızda veya bunun gibi hayatta başarılı bir adım attığınızda bazı çekemeyen insanların bilinçsizce başlattıkları kötü enerjinin ortaya çıkmasıyla gerçekleşir.



Nazardan korunmak için 3 aşamalı bir çözüm vardır.



Bazıları nazar boncuğu falan bulundururlar ama bunun hiç bir faydası olmaz. Nazardan korunmak için şu adımları izleyin.



1. Aşama: Fatiha Suresi, Ayete’l-Kürsi, Nazar Ayeti, İhlâs, Felak ve Nass Sureleri ile Hz. Cebrail’in Dualarının okunması gerekir.



2. Aşama: Fatiha Suresi, Ayete’l-Kürsi, Nazar Ayeti, İhlâs, Felak ve Nass Sureleri ile Hz. Cebrail’in Duası, Hz. Âişe’nin Duası, Me’sur Dualar ve Tıbb-ı Nebevi’de geçen dualar sırayla okunur.



3. Aşama: Fatiha Suresi, Ayete’l-Kürsi, Nazar Ayeti, İhlâs, Felak ve Nass Sureleri ile Hz. Cebrail’in Duası, Hz. Âişe’nin Duası, Me’sur Dualar, Tıbb-ı Nebevi’de geçen dualar ve Âlimlerin derlediği dualardan bir tanesi okunur.



Nazardan korunmanın tek yolu size yukarda verdiğim bu duaları sırayla okumanızdır





NAZAR NEDİR ?
Sözlükte bakma, bakış, göz atma, fikir, düşünme, dikkat, teveccüh gibi manalara gelen, Arapça'da İsa¬bet-i Ayn, Parapsychology (Parapskoloji) biliminde de Psychokinesis (Psikokinezi) adı verilen nazar, terim olarak, bazı insanların cisimlere ve varlıklara bakmak suretiyle maddi ve manevi tesir meydana getirmesi halini ifade etmektedir. ’
Parapsikoloji dilinde “Psikokinezi” denilen nazar, yani göz değmesi bir çeşit büyülemedir. Baktığımız kişilerden veya eşyalardan çok defa gözlerimizi alamadığımız olur. Gözler ruhi fonksiyonları ve beyin gücünü en rahat ve en tesirli şekilde kullanabildiğimiz organlarımızdır. Bilim adamlarının da tespit ettikleri gibi, göz yoluyla bir çeşit hipnoz olayı gerçekleşmektedir. Yılan, fareyi, kuşu veya diğer avlarını böyle yakalar. Gözlerinden gönderdiği zehirli şualar yoluyla avının beyin fonksiyonlarını bozmakta ve talihsiz av, bir anlık göz göze gelmenin bedelini hayatiyle ödemektedir.



İşte aynen insanlar için de geçerli olan bu husus, göz yoluyla karşı tarafa zarar verebilmektedir. Bir kısım gözlerin nazar konusunda daha etkili olması da saydamlığının fazla olması ile ilgili olsa gerektir. İnsan özellikle kıskançlıkla ve kötü niyetle, yani kem gözle bir şeye baktığı zaman daha çabuk zarar verebilir. Bu yüzden kişinin beğendiği bir şeye ısrarla bakması halinde ona, “Allah dilemezse hiçbir şey olmaz” anlamına gelen “Maşaallah” veya “Allah’ın bereketi üzerine olsun anlamına gelen “Barekallah” demesi tavsiye edilmiştir.



Esasında Nazar bir çok dini kitaplarda,değişik tarzlarda ifade edilen bir negatif enerjidir. Nazarı iki türlü incelemek gerekir:
Birincisi: İnsanın kendi kendine veya çocuğu gibi çok yakınına hiç bir kötü amaç taşımadan ürettiği negatif enerji şeklidir. Beyinde sürekli kodlanan bir kelime mevcuttur:



Yukarıda izah ettiğimiz gibi, Maşallah kelimesi söylendiği anda nazar değmeyeceğine beyin şartlandırılırsa veya başka bir deyimle kodlanırsa, beyin bu kelime söylendiğinde negatif enerji üretimini yapmamaktadır. Ama o Maşallah kelimesi söylenmediği anda negatif enerji üretmeye başlıyor.
Burada şunu belirtmeden geçemeyeceğiz; nazara kesinlikle inanmayan insanlarda bu enerji üretim tarzı harekete geçmeyecektir. Dolayısıyla böyle insanlara nazar değme olasılığı çok zayıf olacaktır.



İkincisi: İnsanın bir başkasına nazar etmesi. Beyin kıskançlık duygusu ile hareket ettiğinde yine negatif enerji üretimine yol açar. Bazı insanlarda bu türde kıskançlık duygusu çok yüksek olduğundan o insanların nazarı daha çok değer. Daha doğrusu yaydıkları negatif enerji çok yoğun olur. Bir hayli maddi veya manevi zarar verebilirler. İnsan beyni negatif veya pozitif enerjiyi sadece %50 kadar üretir.



Göz değmesi hakkında rivayet edilen hadisler, bunun hak ve gerçek olduğunu açıklığa kavuşturmakta ve nazara karşı yapılması gereken hususları da ortaya koymaktadır. Yani nazar, bazılarının zannettiği gibi “Batıl” bir inanç değil, hak ve gerçektir. Buhari, Müslim ve Ebu Davud’un İbn Abbas’tan rivayet ettikleri bir hadisi şerifte Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:



“Göz değmesi haktır. Eğer kaderi (delip) geçecek bir şey olsaydı, bu, göz değmesi olurdu.” (1) Hz. Aişe (r.a)’den rivayet edilen bir hadiste de Hz. Peygamber (s.a.v)’in, “(Göz değmesinden) Allah'a sığının. Zira göz değmesi haktır.” buyurduğu nakledilmektedir. Yine Sahiheyn ve Ebu Davud'da Ebu Hüreyre (r.a)‘tan: “Rasulullah (s.a.v)’in: "Göz değmesi haktır” dediği rivayet edilmiştir.”(2)
“Nazardan ve hummadan başka şeyde okuma yoktur” hadis-i şerifine dayanarak Kur'an-ı Kerim okumak ve dua etmek tavsiye edilmiştir. Bu sebeple Salih bir mü'minin nazar ve göz değmesine karşı Ayete'l Kürsi, Fatiha, İhlas, Felak, Nas, Kalem sûresinin 51. ve 52. ayetleri, ezan ve Kur'an'dan bildiği herhangi bir ayet ve sûreyi okuması veya temiz nefes sahibi kişilerin dili ile okunması Resulullah'ın müsaade ettiği okuma ile tedavi şeklidir.

Nazar Arapça bir kelime olup dilimize yerleşmiştir. Türkçe manası Kötü Göz demektir.



Nazar kelimesinin insan, hayvan ya da eşyaya zarar veren Kötü Bakış manasında kulanılması halk arasında çok yaygındır. Esasen bu kelime birde allah dostlarının, müritlerinin kalbine yönelerek onlarının manen olgunlaşmalarını sağlayan bakışları anlamında da kullanılır. Şu dörtlüğe nazarınızı çekmek isterim.



Doğruya nazar eyleriz
Biz eğri nazar bilmeyiz
Naktile pazar eyleriz
Veresi pazar bilmeyiz
Muhittin Abdal'dan bir dö
Nazar bilimsel olarak ta kanıtlanmış; İnsan bünyesinden yayılan zararlı ışınların beyin gücüyle beraber belli bir yere odaklanması sonucu, canlı veya cansız nesneleri olumsuz yönde etkilediği klinik deneylerle konunun uzmanları tarafından açıklanmıştır.



Nazar değdiren kimsenin nefsi kötü bir keyfiyet kazanınca gözünden çıkan zehirli bir kuvvet baktığı kimseye ulaşır ve ona zarar verir.




Bunun gibi bir hal yılanlarda görülmektedir. Bazı yılanlar, bakışları ile avlarını etkisiz hale getirebilmekte ve sonra yakalamaktadırlar.
Nazar, nazarcının nefsinden çıkan kıskanılana atılmış bir oktur. Eğer hedef korumasız (nazarlık, vefk, muska,tılsım vs.) bir durumda ise ok isabet eder.



Bazı kişilerde bu güç öylesine yoğundur ki gittikleri yada gördükleri yere bir karabasan gibi çökerler. Uğursuzluk bu kişilerde doğuştan vardır. Bazı kişiler ise isteseler bile kötü gözle bakamazlar. Ayrıca yine kimi kişiler nazara meyilli olduklarından çok kalay etkilenirler.



Nazar değen bir kişi aniden halsizleşir, durduk yerde rahatsızlanır, neyin var denildiğinde de kendiside rahatsızlığının ne olduğunu pek çözemez. Hatta zaman ilerledikçe yatağa düşer yataktan kalkamaz hale gelir.
Aşağıdaki dörtlüğe bakınız…
Armutdan kayacağım
Sallan gel bakacağım
Yarime nazar değmiş
Nazarlık takacağım
TRT nin derlemiş olduğu bir halk türküsünden…
Göz değmesi olayı ruhi ve nefsi bir hadisedir. Nitekim Kur'an'da nazar için okunması tavsiye edilen ayette Mekke kâfirlerinin Kur'an-ı işittikleri zaman kinlerinden ve çekememezliklerinden dolayı ellerinden gelse Peygamber Efendimizi aç ve kem gözlerinin kötülükleri ile devireceklerinden bahsedilmektedir.
Kin ve öfke insan vücudunda bir tesir bıraktığına göre, bakışların da karşılarındakine iyi veya kötü bir etkisi olacaktır. Kimi bakışlar elektrik veya lazer ışınları gibi dokunur, çarpar, mıknatıslar, manyetize eder. Bazı bakışlar tutkun olur, diğer bir kısmı da kıskançlığından dolayı kin ve öfkeyle türlü türlü suikastlara ve tuzaklara kalkışarak muhatabına maddi ve manevi zararlar vermek suretiyle hedefine ulaşır ki, isabet-i ayn, göz değmesi veya nazar dediğimiz olay gerçekleşir.
Nasıllığı ve niceliği ne olursa olsun göz değmesi vardır. Çünkü Resul Ekrem (sav)'in “Göz değmesi gerçektir” diye buyurduğu bilinmektedir.




NAZARDAN NASIL KORUNURUZ ?



Bu durumda bizlere düşen önlem almaktır. Bunun birçok yolu var.



Nazarlık takabilirsiniz. Kendinize ve eşyalarınıza. Mavi renkli nazarlık taşları zararlı ışınları emer.



Ayetler okuyup üzerinizde taşıyabilirsiniz. Böylece üzerinizde bir kalkan taşımış olacaksınız. Ancak bu kalkanların ehliyetli birileri tarafından yazılmış olduklarından emin olmalısınız.



Nazardan_KorunmaŞu ayetler Nazar için oldukça faydalıdır. Aslında sadece Nazar için okunan dua-sure var ise de ben burada çok bilinen, namazlarda da okunan Muavvizeteyn surelerini tavsiye ederim. Çünkü tecrübelerimle sabittir.
“Nazardan ve hummadan başka şeyde okuma yoktur” hadis-i şerifine dayanarak Kur'an-ı Kerim okumak ve dua etmek tavsiye edilmiştir. Bu sebeple Salih bir mü'minin nazar ve göz değmesine karşı Ayete'l Kürsi, Fatiha, İhlas, Felak, Nas, Kalem sûresinin 51. ve 52. ayetleri, ezan ve Kur'an'dan bildiği herhangi bir ayet ve sûreyi okuması veya temiz nefes sahibi kişilerin dili ile okunması Resulullah'ın müsaade ettiği okuma ile tedavi şeklidir.



Bu sebebe sarılarak, nasıl yapacaksınız.? Önce nazara uğramış olan kişinin karşısına geçerek; bütün iyi niyetiniz ve sevecenliğinizle kişinin anne ve kendi adını öğreniniz. Ve şöyle niyet ediniz.



Niyet ettim falandan olma (anne ismi) falanın (okunanın ismi) derdinin define Ella Talu ileyye ve tuni müslimin innehu min süleyman ve innehu Bismillahirrahmanirrahiym..!



Surelerin aslı malumunuz Arapçadır. Ben burada bilmeyenler için Türkçe okunuşunu veriyorum. Her sureyi 3 kez ve katları şeklinde okumalı ve bitiminde okuduğunuz kişinin yüzüne üflemelisiniz. Şifa Allahtan kolay gelsin.



FELAK SURESi



Bismillahirrahminirrahiym



Kul e-uzu bi-Rabbil-felak. Min şerri ma halaka Ve min şerri gasikin iza ve kab. Ve min şerrin neffasati filukad. Ve min şerri hasidin iza hased.




NAS SURESİ



Bismillâhirrahmanirrahiym



Kul e-uzu bi-Rabbin nâs. Melikin­nâs. İlâhin-nâs. Min şerril-ves vasilhan­nas. Elleziy yüves visü fiy sudürinnas. Minel-cinneti ven-nas.




KURŞUN DÖKMEK



Bilimsel açıdan bakıldığında, Kurşun (Pb) (Atom numarası 82 olan) kararlı elementler içinde en yüksek atom numarasına sahiptir. Yumuşak, ağır, zehirleyici, kolay şekil alan, dövülen bir maddedir. 3000 yıllık geçmişi olduğu bilinir. Kurşun sanayi dallarında da birçok alanda farklı özelliklerinden dolayı kullanılmaktadır.



Halk dilinde, nazarla, büyüden ileri gelen hastalıklarla ruh rahatsızlığının giderilmesi için kullanılan bir şifa yöntemidir. Çok eski zamanlara dayanan, dualarla güçlendirilerek olumsuz etkilerden (cin ve periler) arınma metodudur.



Kurşun maddesinin ayrıştırma özelliğinden dolayı negatif (olumsuz) enerjinin dağılarak pozitif (olumlu) enerjinin güçlenmesini sağlar. El almış kişiler tarafından yapılması, bilinçli olması, döken kişinin zarar görmemesi açısından önemlidir.



Genelde ayda bir gibi periyodik zamanlarda kurşun döktürmekte fayda vardır. Kişiler üzerinde olumsuz etkiler bırakan, gözle görülmeyen ancak yaşanan zorlukların, tersliklerin sebepsiz, engellerin varlığından (cin, büyü, uğrama, nazar) gibi olaylardan kaynaklandığı sanılan durumlarda en etkili çözüm olup sorunun ortadan kalmasını sağlayarak bozulan düzenin normale dönmesine yardımcı olur. Onun içinde sık sık dökülerek tedbir alınmakta yarar vardır.



Çünkü kurşunun temizleme etkisiyle, kişilerin üzerindeki ve kişiyle ilgili tüm çevresini de arındırarak, blokaj olmasını daha büyük zararlar görmeden korunmaya alınmasına yardımcı olur. Uzun süre müdahale edilmeyen kişilerde kalıcı etkiler olduğundan temizlenmesi, normale dönmesi de zorlaşır.



Bir şifa yöntemi olan kurşun döktürmekle bilip, bilmediğimiz her türlü tesirlere karşı kalkan görevi yaptığından, dökülen kişilerin üzerine, evine ve işine bir parçası verilerek korumaya alınır. Eskiden hastalara önce kurşun dökülür iyileşmez ise doktora götürülürmüş. Şimdi önce doktora iyileşmez ise kurşunla tedavi öngörülüyor. Sorunun fiziksel mi, ruhsal mı olduğu saptanarak çözüm bulunuyor. Böylelikle yaşam normale dönerek problem olmaktan çıkıyor.



Kurşun Dökmek; Büyüye ve nazara uğramaktan ileri geldiği sanılan hastalıklar ve bunların sebepleri, cin ve perileri gücendirmekten ibaret telakki edilen dimağı, sinir ve ruh hastalıklarının giderilmesi için hekimin ve ilacın etkisi olmayacağı inancı, halk arasında öteden beri yerleşmiş olduğundan, bu tür hastalıkları tedavi ettirmek maksadıyla kurşuncu hoca’ya başvurmak ve kurşun döktürmek, her yörede uygulanan eski bir usuldür diyelim ve devam edelim.



Kurşun, esasen bu işte denenmiş ocaklı ve izinli kişiler tarafından dökülür. Ocaklı demek, kurşun dökücünün daima bu işle uğraşmış bir aileye mensup olması, izinli demek de, bu aileden kendisinden önce kurşun dökücülük yapan kimseden kurşun dökmek için (destur, yani el) almış olmasıdır.



Ocaklı ve izinli olmayanlar kurşun dökücülük yapamayacakları gibi, yaptıkları farz edilse bile, bu gibilerin kurşun dökmesinden fayda umulmaz.



Kurşun dökmenin kendine özgü bir yöntemi ve geleneği, bu hususta kullanılan bazı alet ve malzemeleri vardır. Kurşun eritecek madeni çukur bir kepçe, su koymaya mahsus madeni geniş ve derince bir taş hastanın başına örtülecek kalınca bir peştamal, iki yüz elli-üç yüz gram ağırlığında kurşun külçesinden veya parçalarından ibarettir.
Kurşun şu şekilde dökülür: Külçe veya parçalar halindeki kurşun, madeni çukur kepçeye, kepçe de ateş üzerine konur, kurşun eridikten sonra hastanın başı ve vücudu peştamalla örtülür, madenî tasa su konur, kurşuncu kişi erimiş kurşunu havi kepçeyi sağ eline, su tasını sol eline alır.



Erimiş kurşun önce hastanın başı üzerinde su dolu tasa birdenbire dökülür. Kurşun dökülürken dökücünün besmele çekmesi, “benim elim değil, Ayşe, Fatma Anamızın eli” demesi usuldendir. Bundan sonra kurşun kepçede tekrar eritilir, bu defa hastanın göbeği üstünde tastaki suya dökülür. Bu da bitince, bir daha eritilmiş kurşun hastanın ayakları üzerinde tasa dökülür.



Nihayet hastanın yattığı odanın sağ köşesiyle oda veya sokak kapısının eşiği üzerine de kurşun dökülmesi tekrar edilir. Bu iş tamam olunca, kurşun dökülen tastaki sudan bir kaç yudum kadar su yüze ve özellikle sıkıntılı vücut bölgesine sürülür. Aynı sudan hastanın alnına, bileklerine, avuçlarına ve ayaklarının altına sürülmesi de âdettir.
Bazen duruma göre işin sonunda kurşun dökülen suya bir miktar ekmek doğranır. Bu ekmek dört yol ağzında köpeklere verildiği gibi, tastaki su da cin ve perilere ikram için bir köşeye serpilir.
Erimiş bir halde su tasına dökülen kurşun tasta ve su içinde sertleştikten sonra tekrar eritilmeden önce, kurşuncu kişi tarafından tetkik olunur.
Kurşun külçesi fazla kirli ise, nazarın veya büyünün şiddetine, yahut cin ve perilerin çok gücendirilmiş olduğuna hükmedilir.
Külçe üzerindeki kirlilikler, parlak ve temiz bir parçaya tesadüf edilirse, hastanın yüreğinin temiz olduğuna ve hastalığın çabuk geçeceğine inanılır.
Kurşun dökücü kişiye hizmetine karşılık para verilmesi lazımdır. Şu kadar ki, bu paranın miktarı hastanın mâlî durumuna göre az veya çok olabilir. Bazı hastalar için bir kere kurşun dökülmek kâfi görüldüğü halde, bazıları için bunun üç defa tekrarında fayda düşünülür. Kursun_Dokme
Kurşun Dökme'nin Kullanıldığı Sahalar:
1- Yaşanan üzücü olaylardan evdeki negatifin temizlenmesinde ölüm, ayrılık, kazalar, hastalıklar, uzun süren depresyonlarda.
2- Büyüden zarar gören kısmet bağlılığı, yaşamı etkileyen terslikler, işlerin bozulması, istemeden yapılan yanlışlar.
3- Ani şoklar, korkular, uğrama, musallat (obzede) dengesizlik, unutkanlık, mutsuzluk, uyurgezerlik, ruh ve bedendeki bozukluklarda.
4- Nazarla etki altında kalan malına (ev, araba, yaşantı, para, güzellik, başarı) üzerindeki negatiflerin temizlenmesinde.
5- Olumsuz etki bırakan negatif objelerin arınmasında.
6- Eski eşyalar üzerindeki, başkasına ait olup kullanılan giysiler.
7- Halisilasyon görenlerde, takıntılı olanlarda.
8- Ruhlarla, büyülerle, bozuk enerjilerle uğraşanlardaki olumsuzluklarda.
9- Lafın kısası kendisiyle barışık olmayan, karamsar, mutsuz kişilerin değişmesinde her derde deva olarak kullanılır.
Yaşamın iniş çıkışlarında zaman zaman yardıma ihtiyacımız olur, bu gücü kendimizde bulamayabiliriz, sorun ne olursa olsun inanarak attığımız adım bize güç verecek manevi destekle sorunu çözmekte yardımcı olacaktır.