Kıl Dönmesi Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir? Kıl Dönmesi Ameliyatı

Tags

Oturarak Çalışan Erkeklerin En Sık Karşılaştığı Problemlerden Olan Kıl Dönmesi İle İlgili Olarak, Kıl Dönmesi Nedir, Kıl Dönmesi Neden Olur, Kıl Dönmesininin Tedavisinde Hangi YöntemlerKullanılır, Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir,Kıl Dönmesi Ameliyatsız Tedavi Edilebilirmi gibisinden soruların cevaplarını sizlere sunmak istiyoruz.




Kıl dönmesi veya kıl batmasının verdiği acı ile sizi kahrederken hiç kimselere anlatamazsınız bazen derdinizi. Kıl dönmesi nedir? Kimlerde görülür? Vücudun hangi bölgesinde olur? Nedenleri nelerdir ve nasıl tedavi edilir? Pudra.com, kıl dönmesi konusunu araştırdı: Kıl dönmesi hakkında merak ettiklerinizi uzmantv’ye konuşan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Bengisu veriyor…




Kıl dönmesi nedir?
Kılların, özellikle kaba etlerin arasındaki oluk içine; sürtünme, kaykılarak oturma sonucu açılan küçük deliklerden içeriye girmesi ve deri altına giren kılların orada enfeksiyon, apse, akıntı, kaşıntı ve pis kokulu ıslaklıklara, çamaşırın kirlenmesine neden olduğu kronik bir enfeksiyon hastalığıdır. Kesinlikle doğuştan değil, sonradan olma bir hastalıktır.




Kıl dönmesi kimlerde görülür?
15-30 yaş arası, kilolu, biraz fazla terleyen gençlerde görülür. Gençlerde hormonal denge cildi olumsuz yönde etkiler ve ciltlerinde akne gibi hastalıklar yapılanır. Kıl dönmesi, uzun süre araba kullananlarda da sık görülür. Artık insanların boyları eskiye oranla daha uzun olduğundan, mevcut araba standartlarına göre uzun geldikleri için, kaykılarak oturmak zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla uzun süre araba kullananlar kıl dönmesi hastalığına adaydırlar.




Kıl dönmesi vücudun hangi bölgelerinde görülür?
Vakaların yüzde 95’inde kuyruk sokumu bölgesinde, iki kaba et arasında görülür. Yüzde 5’lik vakada, göbekte ve daha nadiren de koltuk altı gibi kıvrım yerlerinde görülebilir. Ama koltukaltı ve kasık bölgesinde görülen kıl dönmeleri, ter yollarının enfekte olmasından kaynaklanır. Buralarda ter bezlerindeki iltihaplardan dolayı oluşan fistürlerin içine sonradan kıl girmesi sonucu olay daha komplike hale gelir ve bu vakalar, cerrahi müdahale esnasında kıl dönmesi olarak yorumlanabilir. Ama bunlar aslında pis kokulu salgı bezi enfeksiyonlarıdır.




Kıl dönmesinin nedenleri nelerdir?
En önemli nedeni uzun süre kaykılarak oturmaktır. Bu, bilgisayar kullanıcılarının çok fazla tercih ettikleri bir oturma biçimidir. Bu durumda kişi kuyruk kemiğinin üzerine doğrudan oturur ve kuyruk kemiğinin önündeki cilt, sert zemin nedeniyle ezilir. Ayrıca, bu pozisyondayken kaba etler iki tarafa doğru gerilir. İki kaba etin tam orta hattında ciddi bir gerilme oluşur. Gerilen cildin üzerinde minik minik delikler açılır. Bu deliklerden aslında vücudumuzun her yerinde trilyonlarca vardır. Deliklerden kıllar, ter akıntıları çıkar; hava, su girer. İşte bu deliklerin bazıları aşırı gerilme sonucu biraz daha büyür. “Pit” denilen minik delikler, önce çöküntü şeklinde meydana gelir ve bu deliklerden içeriye tesadüfen kıllar içeri girebilir. Önce ayva tüyü denilen sarı tüyler, bunlarla birlikte içeriye bakteriler girer ve cilt altında enfeksiyon, yani apse ve akıntı meydana getirir.




Kıl dönmesi tedavisinde hangi yöntemler kullanılır?
Tedavi yöntemlerinin en başında 150 yıldır başarıyla uygulanan radikal cerrahi vardır. Kıl dönmesi olan bölgede, iri bir baklava dilimi biçiminde hastalıklı noktalar dahil olmak üzere, sağlıklı bazı dokularla birlikte kemiğe kadarki yumuşak dokular alınır.




Bunun tekniği zamanla değiştirilmiştir. Mesela alındıktan sonra bölgenin doğrudan dikilerek kapatılması durumunda sorun çıkabilir düşüncesiyle, özellikle hastalığın nüksetmesini önlemek için 2,5 ay gibi bir sürede bu yer kapatılır. Buna açık tedavi denir.




Son zamanlarda en çok uygulanan yöntem ise eşkenar dörtgen şeklinde kaba etten bir kalın deri alınıp o bölgenin kapatılmasıdır.




Kıl dönmesi operasyonu ne kadar sürer?
Hastane şartı olmaksızın, lokal anestezi altında 20-40 dakikada yapılır. Operasyondan sonraki ikinci gün ve yedinci gün kontol ve pansuman yapılması gerekir.




Kıl dönmesi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık mı?
Kıl dönmesi tedavi edilmelidir. Sık sık apseler, akıntılar, pis kokulu salgı, çamaşırı kirletme, etrafı kokusuyla rahatsız etme gibi sıkıntılar olabilir.




15 yıldan daha uzun süre ihmal edilirse, sürekli kronik enfeksiyon sonucu kanser riski taşıdığı için tedavi edilmelidir.
10 yıldan sonra daha karmaşık, daha zor bir hastalığa dönebileceği için de tedavi edilmelidir. Karmaşık sürece girmişse büyük cerrahi tedavi gerektirir. Birinci aşamadayken tedavisi çok kolaydır oysa.




Kıl dönmesi tedaviden sonra tekrarlayabilir mi?
Kıl dönmesi, ne şekilde tedavi edilirse edilsin tekrar edebilir. Tekrar etmesini önlemek için;



Kılların kuyruk sokumu bölgesinden temizlenmesi,Kıl dönmesine neden olabilecek kaykılarak oturma şeklinden kaçınılması,Duş sonrasında o bölgenin havlu ile silinmesi gerekir.
Bunlar yapılmazsa yüzde 20’ye kadar tekrarlama olasılığı vardır. Kıl dönmesi oluşmuş ve tedavisi olmuş insanların diğer insanlara göre bu hastalığa tekrar yakalanma olasılığı daha fazladır. Bu, bünyenin yatkın olduğu anlamına gelir.




Bazı insanların kılları daha yivlidir; bazılarının cildi akne, sivilce gibi kıl dönmesi hastalıklarına daha yatkındır. Bu kişilerin daha dikkatli olması gerekir.




Kıl dönmesi için kara merhem kullanmak doğru mudur?
Kıl dönmesinin tedavisinde merhemler, özellikle kara merhem çok kullanılır. Bunlara karşı değiliz. Kara merhem antibakteriyel, dezenfektan bir pomattır. Bunun bir zararı yoktur, ama zannedildiği kadar bir faydası da yoktur. Apseleri daha kolay patlatmak gibi bir özelliği de yoktur. Ama eninde sonunda, bir şey sürseniz de sürmeseniz de bütün apseler patlar. Sıcak ortamlarda bakteriyel üreme daha hızlı olduğu için daha kolay patlar. Patladığı takdirde biraz iz bırakma olasılığı vardır. Ama merhem kullanıldığı için iz kalmaz.




Kıl dönmesi tedavisinde gümüş nitrat yöntemi nasıl uygulanır?
Kristal şeklindeki maddelerin, saf su ile eritilerek solüsyon haline getirilip yüzde 20’lik konsantrasyonlarının kıl dönmesi deliklerinden içeri verilip, içerideki hastalığın eritilmesi ve kurutulmasından sonra ince kürekle temizlenmesine dayanır.
Ancak bu yöntem kıl dönmesi vakalarının her derecesine uygun değildir. Hastalığın ikinci ve üçüncü derecesine uygundur.
Birinci derece için hiç gerek yoktur. Tığ gibi basit bir kürekle kılların çekilip oranın ilaçlanarak antibiyotik verilmesi yeterlidir.
İlerlemiş hastalıklarda ise gümüş nitrat yeterli değildir. Ancak yine de çok büyük cerrahi olmayan yöntemler yeterlidir.




Kıl dönmesi operasyonundan sonra hasta nelere dikkat etmelidir?



Kişinin kıl dönmesi görülen kuyruk sokumu bölgesini temiz tutması gerekir. Günde üç kez eliyle veya bir kağıtla bölgeyi silmesi, temizlemesi gerekir. O bölgedeki kıllar da temizlenmelidir. Çünkü oraya düşen kıllar, yeni bir delik bulup tekrar hastalığı oluşturabilir.Asla kaykılarak oturmamak gerekir. Özellikle uzun süre bilgisayar başında ve araba kullanırken oturma pozisyonuna dikkat edilmeli.Çok terleyen birinin pudra ile o bölgeyi silmesi gerekir.Banyo esnasında sırttan veya saçlardan aşağıya su ile birlikte akan kıllar, kaba etlerin arasında kalabilir. Bu kılların da banyodan sonra temizlenmesi gerekir.hakkında, bilgi, nedir, nedemek, nasıl, niçin, nerede, kısa özeti, özellikleri, anlamı, hakkında bilgiler, nelerdir, ne demektir, özeti, örnek, örnekler, performans ödevi, ödev, nedir, neye denir, nerede, nerde, hakkında bilgi, hakkında bilgiler, önemi





Kıl Dönmesi Nedir?
Çok farklı bir sağlık problemi olduğunu söylemeliyim. Çünkü hastalığın yapısına baktığınızda saç ve vücudumuzdan dökülen kılların kuyruk sokumu bölgesi dediğimiz kalçanın biraz üst kısmından cilt altına girmesi ve zamanla cilt altında biriken kıl ve yabancı maddelerin artması ile birlikte ortaya çıkan bir sorundur. Kıl batması ile karıştırılmasına karşın kesinlikle bir birinden farklıdır. Çünkü kıl dönmesi yüz ve koltukaltı gibi yerlerde görülmez. %95 kuyruk sokumu bölgesi %5 ise göbek çukuru ve mesleği berberlik olan insanların parmaklarında çok nadirde olsa görülmektedir.



Pilonidal Sinus Nasıl Oluşur
Birçok hastalık gibi maalesef kıl dönmesi kesin nedeni de tam olarak bilinmemektedir. Fakat bilim adamlarının üzerinde durduğu ortak nokta başta saç kılları olmak üzere vücut kılları ve diğer yabancı cisimler (elbise tüyleri vs) cilt altına girmesidir. Akla yatkın diyorum. Çünkü cilt altından çıkarılan kıllar incelendiğinde kesinlikle makat bölgesine ait olmadıkları daha çok saç kılları olduğu görülmüştür.



Saç Dökülmesi Ya da Saçın Yenilenmesi Kıl Dönmesi Nedeni mi? Evet arkadaşlar konuda bahsi geçen saç kıllarının nasıl olup da cilt altına girdiğini anlamaya çalışalım. Öncelikle saçımızla ilgili biraz teknik detaylara bakalım. Sağlıklı bir insanın kafasında yaklaşık 100.000 adet saç bulunmaktadır. Bir saç teli doğar (çıkar) 2-10 arasında yaşar ve yenilenmek üzere dökülür. 6 Ay sonra dökülen kılın yerine yenisi çıkar ve bu şekilde oda 2-10 yıl yaşadıktan sonra oda dökülür. İnsan hayatı boyunca döngü bu şekilde 10-15 defa tekrarlamaktadır. Yani insanlarda her gün 70-80 kıl dökülmektedir. Bunları çoğu zaman fark etme imkanınız yoktur. Çünkü kafada herhangi bir açıklık ya da seyrekliğe neden olmaz. Çünkü yenilenmesi saçların sadece %10’luk kısmında gerçekleşir. Saçlarınızda seyrelme oluyorsa bu daha çok saç dökülmesi anlamına gelmektedir. Bunun için dermatoloji uzmanına muayene olmanız gerekir. Neyse arkadaşlar saç dökülmesi uzun bir konu biz kıl dönmesi ile devam edelim. Dökülen kıllar sırtımızdan direkt olarak kalça ve kuyruk sokumu bölgesine gitmektedir.



Kadınlarda Hirsutizm Önemli Bir Nedendir! Kıl dönmesi sadece saç kılları ile alakalı olmayıp, aynı zamanda vücudumuzda bulunan kıllarla alakalıda olabilir. Erkeklerin sırt bölgesinde bulunan kıllarda bu soruna neden olabilmektedir. Bu sorun daha çok erkeklerde görülmesine karşın kadınlarda da yok değildir. Onların saçları uzun olması tehlikeyi azaltmaktadır. Fakat belirttiğim gibi sadece sorun saç kılları ile alakalı olmayıp kadınlarda tüylenmeye neden olan Hirsutizm böyle bir sorunu tetiklemektedir. Genelde Polikistik Over Sendoromu hastalarında görülen tüylenmeye karşı önlem alınmalı ya da dikkatli olunmalıdır.



Kıllar Cilt Altına Nasıl Giriyor?
Yukarıda da belirtildiği gibi hastalığın ana teması cilt altında saç ve vücut kılları olduğunu belirttik, peki bu kıllar deri altına nasıl giriyor? Şimdi bu sorunun yanıtını arayalım. Bunun için 2 farklı teori bulunmaktadır. Birincisi kalça kısmında oluşan sürtünme ile cildi deliyor. İkincisi ise bazı insanlarda daha geniş olan ter bezleri deliklerinden girmektedir. Tam olarak bilinmese de ağırlıkla bu iki teori ön plana çıkmaktadır.



Kıl Dönmesi Olma Riskleri Nelerdir?
IDEA Klinik olarak her zaman toplumda en sık görülen sağlık problemlerine karşı bilinçli olmanız ve önlem almanızı öneriyoruz. Çünkü önlem aldığınızda ciddi anlamda sorunun önüne set çekmiş olursunuz. Alacağınız önlemlerle hayatınızda risk olmaktan çıkaracağınız hastalıklardan biride pilonidal csyt (kıl dönmesi) olup, bunun için ilk etapta bu problemin görülme riski olan faktörleri görelim.



15-35 Yaş Arası Erkekler: Bu sorunun en sık görüldüğü yaş ve cinsiyet grubu 15-35 yaş arası erkekler olup, 40 yaşına kadar böyle bir sıkıntınız olmadıysa rahat olun, daha da olmayacaktır. Özellikle belirttiğim yaş grubunda olan insanlar daha fazla dikkatli olması gerekir.



Oturarak Çalışanlar, Araç Kullananlar: Sağlık sorunları maalesef bazen ne yapacağımızı şaşırtabilir. Ayakta çalışsanız varis olursunuz, otursanız pilonidal sinüs bazen öneri vermekte kararsız kalabiliyoruz. Neyse arkadaşlar kıl dönmesi olma riski olan insanların başında uzun süre oturan ve araç kullananlar gelmektedir. İnsanlar 20-30 dakika dik oturduktan sonra hafif yayılmaya başlarlar. Bu durum kesinlikle doğru bir oturma düzeni değildir. Çünkü ense ve sırt kısmından dökülen kıl, tüy direkt olarak kuyruk sokumu bölgesine kaymaktadır. Kıl dönmesi şoförlerde daha sık görülmektedir. Özellikle uzun yol otobüs, kamyon ve tır şoförleri daha fazla riskli diyebiliriz. Otururken ya da araç kullanırken yayılmak yerine mümkün oldukça dik oturmaya özen göstermemiz gerekir.



Jeep Hastalığı Nedir Biliyor Musunuz? Araba sevgisi değil tabii ki arkadaşlar, hemen ne olduğunu aktarayım. Kıl dönmesi ilk olarak 1833 yılında Herbert Mayo tarafından tanımlanmıştır. Tabii ki o zaman üzerinde çok fazla çalışma yapılmamıştır. Amerikalı bilim adamları 1941-1945 yılları arasında ABD askeri hastanelerine kıl dönmesi şikayeti ile başvuran askerleri incelemeye alır ve 80.000 tanesinin Jeep şoförü olduğu ve 2. Dünya savaşında görev aldıklarını tespit eder. Yani bu hastalığın şoförlerde daha yaygın olduğunu gösteren bulgu buradan gelmektedir. Bu araştırma sonucunda uzun süre Jeep hastalığı olarak bilinmiştir.



Fazla Kilo (Obezite) : Riskli insanlardan biride maalesef birçok sağlık sorununa neden olan fazla kilo olup, kalça kısımları daha geniş olması nedeniyle biraz daha risk artmaktadır.



Hijyenik Olmama: Saç ya da vücudumuzdan kuyruk sokumuna giden kıl yada tüy hemen pay diye cilt altına girmesi mümkün değildir. Orada bir süre bekler kişinin kalçaları sürtünmesi vs gerekir. Yani kısa süreli banyo yanı sıra tuvalette anüs yanı sıra az üst kısmını kuyruk sokumunu da yıkadığınızda orada bekleyen kıl ve tüyü yok etmiş olursunuz Böylece riski kolayca ortadan kaldırmış olabilirsiniz.



Hisutism: Kadınlarda risk grubu oldukça düşüktür. Yani erkeklerde görülme oranı 3-4 kat daha fazladır. Ama kadınlarda pilonidal sinüs olmayacağı anlamına gelmez. Kadınlarda risk ise daha çok hirsutizm dediğimiz tüylenme problemi ile ortaya çıkar. Çene ve üst dudakta sık görülmesine karşın kadınların göğüs ve sırt bölgesinde de tüylenme görülür. Bu şekilde bir sorununuz varsa riskli olduğunuz bilmelisiniz.



Kıl Dönmesi Belirtileri Nelerdir, Nasıl Anlaşılır?
Evet arkadaşlar hastalığı tanıdık, alınması gereken önlemleri gördük, şimdi ise bizde böyle bir sorunun olup, olmadığını nasıl anlayacağız? Ona bakalım. Kıl dönmesi belirtileri maalesef ilk başlarda yok denecek kadar azdır. Bu da insanların ileri evrelerde teşhis ve tedavi olmasına neden olmaktadır.



Kuyruk Sokumunda Delik Ya da Delikler: İlk başlarda herhangi bir şikayeti olmamasına karşın dikkatli davrandığınızda kıl dönmesini anlayabilirsiniz. Bunun için odaklanılması gereken husus kuyruk sokumunda bir ya da birden fazla dikkat çekici delik olmalıdır. Cilt altına giren kıllar giriş deliklerini belirgin hale getirirler. Yani çıplak gözle bakıldığında da anlaşılır. İşte bu kontrolü yaptıran insan sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. Çünkü utanma duygusu maalesef ağır basacaktır. Özellikle evliler eşlerinden çocuklar annelerinden yardım ya da bir proktoloji (makat hastalıkları) uzmanına muayene olabilirsiniz. Aşağıda yer alan görselde kıl dönmesi giriş deliği nasıl olduğu görülmektedir.



Makatta delik



Apse: İlk başlarda şikayet olmadığı için kişi sorunu fark etmez ve uzun süre kıl dönmesi ile birlikte yaşayabilir. Bu durum aynı zamanda cilt altında yeni kılların birikmesine neden olur. Çünkü oluşan giriş delikleri sürekli yeni kılların girmesine neden olmaktadır. Bu nedenle tedavi esnasında cilt altında biriken kıllar çıkarıldığı gibi aynı zamanda giriş delikleri kıllar tekrar girmemesi için yok edilir. Cilt altında toplanan kılları vücudumuz kapsül ile sararak onları çevre dokulara zarar vermesini engeller. Tedavi esnasında uzmanlar özellikle kapsülü ile birlikte çıkarmayı önemserler. Aksi taktir de kapsül kaldıkça yeni kıllar girebilir. Vücudumuz cilt altına giren kılları kapsül ile çevrelemekle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sıvı salgılayarak onları yok etmeye çalışır. Başarılı olur mu? tabii ki hayır herhangi yok edici bir etkisi yoktur. Salgılanan bu sıvı cilt dışına çıkması gerekmektedir.



Akıntı: Yukarıda bahsetmiş olduğum sıvı kendine bir yol bularak cilt dışına çıkar. Yani makatta akıntı nedenlerinden biride budur. Tabii ki asıl nedeni Anal Fistül dediğimiz hastalıktır. Akıntı iç çamaşırlarda ıslaklık düzeyinde nemlenme ve kötü kokuya neden olabilir.



Şişlik: Makatta akıntı aslında kıl dönmesi için çok acil sorun olmadığını gösterir. Fakat bu sıvı her zaman cilt dışına çıkma imkanı bulamayabilir. İşte bu durumda acil önlem alınması gereken şikayetler ortaya çıkar. Çünkü sorun ciddi anlamda apse haline gelmektedir. Kuyruk sokumu bölgesinde aniden ortaya çıkan şişliklerin nedeni genelde pilonidal sinüs apsesi ile alakalıdır. Şişlik kızarık ise aynı zamanda enfeksiyon olduğu anlamına gelir.



Ağrı: Apse olması halinde ciddi bir makat ağrısı sizi bekliyor demektir. Hele bir de enfeksiyon durumu olursa ağrı dayanılmayacak düzeye gelebilir. Ağrıyı tarif etmek gerekirse daha çok zonklama şeklinde görülür. Böyle bir durum olursa kendi kendine geçmesi yerine mutlaka proktoloji uzmanına ya da hastanelerin acil bölümüne giderek apseyi boşalttırmanız gerekir. Aksi halde kendisi bir noktadan sonra boşalacak ve cilt hasarına neden olacaktır.



Apse Nasıl Nasıl Boşaltılır?
Proktoloji uzmanı ya da hastanelerin acil bölümüne gittiğinizde apsenin nasıl boşaltılacağını aktaralım. Cilt altında biriken sıvıyı boşaltmak için lokal anestezi (dar alanda uyuşturma ile) 1 cm kadar kesi yapılır. Zaten o kesi ile birlikte sıvı dışarıya akacaktır. Bu işlem sonrası hastada ağrı, ateş gibi apsenin neden olduğu şikayetler %90 oranında ortadan kalkmaktadır. Apsenin boşaltılması ile birlikte hekim tercihine göre batikon ya da benzeri serum fizyolojikle yıkanarak hasta taburcu edilir. Doktorunuz aynı zamanda 1 hafta kadar antibiyotik tedavisi önerecektir. Apse boşaltılması işlemi sonrası 3-4 gün sırt üstü yatmanız önerilir. Yapılan kesik için herhangi bir dikiş atılmaz. Çünkü tekrar oluşan apse vs kolayca kendiliğinden boşalması sağlanır. Pansuman vs gerek olmayıp, artık bundan sonra sorunun kaynağı olan kıl dönmesi probleminden kurtulmak için tedavi planı yapmanız gerekir. Yoksa yine aynı sorunla karşı karşıya kalabilirsiniz.



Kıl Dönmesi Nasıl Geçer?



Bazı hastalıklar vardır ilaçla, kremle ya da ilerleyen süreçte kendiliğinden geçebilmektedir. Fakat kıl dönmesi probleminde bunların hiç birisi maalesef geçerli değildir. Bilmeniz gereken ilk husus kendi kendine geçme olasılığı yoktur. Cilt üzerinde giriş deliği oluştuğu için sürekli ilerleme yani cilt altında biriken kılların sayısında artış olacaktır. İlaçla, kremle ya da bitkisel karışımlarla vs ile tedavisi kesinlikle mümkün değildir. Tek çözüm yolu bu alanda uzman bir hekim tarafından cerrahi müdahaledir. Pe ki kıl dönmesi şüphesi varsa hangi doktora ya da bölüme muayene olmalıyız?



Genel Cerrahi Uzmanına Muayene Olun, (Proctolog) Tercih Edin:
Kıl dönmesi teşhis ve tedavisi için genel cerrahi bölümünden hizmet almak gerekir. Fakat bilmeniz gereken önemli hususlardan biri Genel Cerrahi çok geniş bir alandır. Yüzlerce hastalığın teşhis ve tedavisini yapmaktadır. Bu nedenle kendi içerisinde branşlaşma yoluna gitmiş olup, makat bölgesi hastalıklarına bakan özel bir branş ortaya çıkmıştır. Proctoloji ismi verilen bu bölümde uzmanlaşmış doktorlara proctolog denmektedir. Makat hastalıkları teşhis ve tedavisinde daha tecrübelidir. Örnek vermek gerekirse Op. Dr. Atilla KAYA hekimlik hayatı boyunca binlerce kıl dönmesi ameliyatı yapmıştır. Bu nedenle imkanı olanlar için mutlaka proctoloji uzmanı seçmelerini öneririm.



IDEA Kliniklerde Ücretsiz Muayene Fırsatı Bulunuyor!
Proctoloji uzmanını nereden bulacağım diye düşünmenize gerek yok, IDEA Klinik kıl dönmesi tedavi merkezinde SGK’lı hastaların muayenesi ücretsiz olarak yapılmaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da hizmet veren IDEA Klinik alanında tecrübeli proctoloji uzmanları ile çalışmaktadır. Ücretsiz muayene yanı sıra SGK’lı hastaların tedavisinde %50 indirim yapılmaktadır. Size en yakın kliniğe randevu almak için aşağıda yer alan bağlantıya tıklayınız. https://www.ideaklinik.com/online-randevu



Kıl Dönmesi Tedavisi (Ameliyatı) Nasıl Yapılır?
Sorunun çözümü sadece cerrahi müdahale ile olduğunu anladıysak şimdi ise tedavi yöntemlerine bakmak istiyorum. Birçok hastalıkta gelişmiş teknoloji işe yararken kıl dönmesinde henüz çok fazla bir şey ifade etmemektedir. Burada asıl önemli olan doktor tecrübesidir. Çünkü kıl dönmesi tedavisine yönelik yaklaşık 50 farklı uygulama geliştirilmiştir. Bu uygulamaların hepsi ameliyatla yapılan tedavilerdir. Çünkü tedavide 0,5 cm ve üzeri kesi yapılması halinde o ameliyat olur. Kıl dönmesinde ilaç, krem gibi ürünler işe yaramadığı gibi ameliyatsız tedavisi yoktur. Ameliyatsız lazerle vs tedavi ettiklerini iddia edenler bilimsellikten tamamen uzaktır. Çünkü pilonidal sinüs probleminin kesin çözümü ancak ameliyatla mümkün olmaktadır. Yukarıda da belirttiğim gibi günümüze kadar yaklaşık 50 farklı ameliyat tarifi yapılmıştır.



Kıl Dönmesi Ameliyatlarını İyi Tanıyın!
Günümüzde uygulaması devam eden pilonidal sinüs ameliyatlarına bakacak olursak Bascom, Karydakis, Pit Picking, Primer Kapatma, Açık Bırakma, Fenol ve Flap gibi uygulamalar bulunmaktadır. Bunlara ek olarak ise sonradan ve hatta Türk hekimler tarafından geliştirilmiş olan Mikro Sinüsektomi ve Sinüsotomi gibi uygulamalar bulunmaktadır. Bizim önerimiz kesinlikle Mikro Sinüsektomi yöntemini seçmeniz yönünde olacaktır. Çünkü diğer yöntemlere göre birçok avantajı bulunmaktadır.



Neden Mikro Sinüsektomi Ameliyatını Seçmeliyim?
En önemli avantajlardan birisi kesi yapılan alanın daha küçük olması sadece 2 cm gibi alanda kesi yapılarak kıllar onları saran kapsül ile birlikte çıkarılmaktadır. Aşağıda yer alan videoda detaylı bir şekilde göreceksiniz. Bir diğer üstünlüğü ise hastanede yatma, iş gücü kaybı ve pansuman yaptırma gibi gereklilikler yoktur. Klasik ameliyatlarda hasta en az 3-5 gün hastanede yatması gerekir. Daha sonra ise 1,5-2 ay evde istirahat ederek geçirmesi gerekir. Mikro Sinüsektomi uygulamasında ise ameliyatı yapılan hasta 15 dakika sonra taburcu edilerek evine, işine dönebilir. Hatta kişi hastaneye tek başına kendi aracı ile gelerek yine aracını kullanarak geri dönebilmektedir. İş gücü kaybı yok, pansuman yapma sıkıntısı yoktur.



Kıl Dönmesi Ameliyatları Arasındaki Farkları Görün
Yukarıda avantajlarını anlatmaya çalıştım ama en güzeli bunu izleyerek görmenizdir. Bunun için hazırlanan bir videoda bir tarafta Mikro Sinüsektomi diğer tarafta ise klasik ameliyatlar yapılmaktadır. Şimdi dilerseniz videoyu izleyerek kararı siz verin.







Uzun süreli akıntıyla giden kronik pilonidal sinüs vakalarının çoğu için en uygun ameliyat tipi yarayı genişce çıkartıp yamayla onarma şeklindeki ameliyat tipidir. Önce hastalıklı doku tamamen çıkartılır. Orta hatta komşu kalça dokularından cilt ve cilt altını içeren dil biçiminde bir yama dokusu (flep) hazırlanır. Yama yana döndürülüp yara çıkartılmasından arta kalan boşluğa dikilerek ameliyat (eksizyon + flep) tamamlanır. Uzun dönem sonuçları açısından bakıldığında halen en başarılı ameliyat tekniğidir. Ayrıntıları 8- FLEP AMELİYATI NASIL YAPILIR? sayfasında anlatılmıştır. DOKU ÇIKARTIP- AÇIK BIRAKMA Hastalıklı bölgenin kesilip çıkartılıp yaranın olduğu gibi açık bırakılması; kısa ve kolay bir işlemdir. Ancak yara iyileşme süresi 6-8 haftayı bulabilir. Hastalığın tekrarlama oranı %5-10'dur. Hasta açısından zahmetli bir tedavi şekli olduğu için zorunlu kalınmadıkça tercih edilmez. DOKU ÇIKARTIP- DİKME Hastalıklı bölgenin çıkartılıp yara dudaklarının karşılıklı dikildiği yöntem (eksizyon + primer onarım) az tercih edilen bir ameliyat türüdür. Nadiren, sadece küçük iltihaplarda uygundur. Ameliyat süresi 20 dk. yara iyileşme süresi 10-15 gün, ancak hastalığın tekrarlama oranı %20-30'dur. MİKROSİNÜSEKTOMİ Hastalığı çok küçük bir alanda olan hastalarda uygulanan basit ve sınırlı bir ameliyat tipidir. Hastalarının en çok %5-10 gibi oldukça az bir kısmı için uygun olabilir. Sadece hastalığın erken evresinde, kalçalar arası çukurluğun az, kıl yoğunluğunun düşük olduğu hallerde basit bir seçenek olarak düşünülebilir. Sonuçları hakkında henüz yayınlanmış güvenilir tıbbi literatür yoktur. İnternet ortamında “tüm kıl dönmesi hastalarının mikrosinüsektomiyle tedavi edilebileceği” gibi yanlış bir intiba oluşturulmuştur. Hastaların büyük bir çoğunluğu 3-4 cm veya daha geniş bir kronik iltihaplı doku alanı ile başvurmaktadır. Sadece 1-2 cm çapında bir doku parçasının çıkartılmasıyla hastaların çoğunda kalıcı bir tedavi sağlanamayacağını açıktır. Anlamak için akıl ve mantık yeterlidir. ANESTEZİ En çok tercih edilen anestezi yöntemi belden iğne (spinal anestezi) yöntemidir. Bu yöntem ameliyattan sonra 2-3 saat daha belden aşağısında hissizlik, ağrısızlık sağladığı için oldukça konforludur. Özel bir zorunluluk olmadıkça tümüyle uyutmaya (genel anesteziye) ihtiyaç yoktur. Hastalık sadece küçük bir alanda ise veya sadece apse drenajı yapılacak ise sadece o bölgeyi uyuşturma (lokal anestezi) yeterli olabilir.