Halk arasında ‘mide gribi’ olarak adlandırılan viral gastroenterit, özellikle mide ve bağırsakları etkileyerek halsizlik ve kusmayla kendini gösteriyor. Özellikle küçük çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde çok ciddi sorunlara yol açabilen hastalık, kolayca bulaşabildiği için büyük salgınlara da neden olabiliyor.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Gastroentroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Şule Namlı Koç, herhangi bir koruyucu aşısı ve özel bir ilacı bulunmayan mide gribi süresince hastaların bol sıvı alması gerektiğine dikkat çekiyor.
Mide gribi, nörovirüsler yoluyla bulaşan viral gastroenterit'e halk arasında verilen isimdir. Virüsün neden olduğu enfeksiyon, özellikle mide ve bağırsakları etkiler. Hastalık süresince kişi kendini halsiz hisseder ve sürekli kusar. Hastada düşük ateş, karın ve eklem ağrısı da görülebilir. Hastaların yüzde 30'unda hiçbir semptom görülmeyebilir ama hasta devamlı virüs yayar. Hastalık başladıktan hemen sonra ve iyileştikten 3 gün sonrasına kadar bulaştırıcı etkisi devam eder. Bazı kişiler 2 haftaya kadar taşıyıcı olabilir. Bu nedenle mide gribi büyük salgınlar halinde de görülebilir. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Gastroentroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Şule Namlı Koç, mide gribi hastalığıyla ilgili önemli bilgiler verdi:
2 GÜN SONRA ORTAYA ÇIKABİLİYOR
Mide gribi hastalığında, belirtiler virüsün alımından 24 - 48 saat sonra ortaya çıkar ve genellikle 1-2 gün devam eder. Virüs kısa sürede etkisini kaybettiği için kalıcı bir hasar bırakmaz, çok ciddi sonuçlara yol açmaz. Ancak hastalar su içemedikleri için susuz kalarak hastane bakımına ihtiyaç duyabilir. Bu durum ise genellikle küçük çocuklarda, yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde görülür. Çocuk ve yaşlılarda mide virüsü, daha ağır tablolarla kendini gösterebilir.
YİYECEKLER YOLUYLA BULAŞABİLİR
Nöroviruslar, enfekte olmuş kişilerin gaita (dışkı) ya da salgılarında bulunur. Yayılmaları da nörovirüsün şehir suları, yiyecek ya da içeceklere bulaşması, bulaşlı yüzey ya da objelere dokunup ellerin ağza sürülmesi, hastalık belirtileri gösteren kişilerle direkt temas edilmesiyle (örneğin hastanın bakımını yaparak, yiyeceklerini paylaşarak ya da aynı kaptan yiyerek) gerçekleşebilir. Birçok salgına kirli ve hastalığın bulaştığı sularda yetişen kabuklu deniz hayvanlarının tüketimi de neden olabilir. Salatalar ve donmuş meyveler gibi diğer ürünler de virüs görülebilir.
NASIL KORUNMALI?
Bir insan tıpkı grip hastalığında olduğu gibi, hayatı boyunca birçok kez nörovirusle enfekte olabilir. Hastalığın herhangi bir aşısı bulunmadığı için enfeksiyondan korunmanın yolu hijyen ve temizlik kurallarına uymaktan geçiyor.
Özellikle tuvalet sonrası, yemek hazırlamadan ve yemeden önce eller iyice yıkanmalı.
Meyve ve sebzeler pişmeden yenecekse, iyice yıkanmalı.
Kirli yüzeyler, kapı kolları, mobilyalar temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli.
Hastalık geçirildikten sonra virüs bulaşmış, çarşaf, giyecek, örtü gibi çamaşırlar yüksek ısıda su ve sabunla hemen yıkanmalı.
Şehir sularında sorun varsa kaynatılıp soğutulduktan sonra kullanılmalı.
Enfeksiyonu olan kişiler, hastalıkları sırasında yemek hazırlamamalı.
Nörovirüsle oluşan hastalığa karşı semptomları önleyici tedaviler haricinde herhangi özel bir ilaç bulunmuyor. Hastalıkta bol sıvı alınması öneriliyor. Sıvı kaybını, ağızdan alarak karşılamayan yaşlı ve çocuk hastalara damar yolundan sıvı verilmesi gerekiyor.