Yaz mevsiminin sona erdiği ve sıcak havaların yerini soğuklara bıraktığı bu günlerde vücudumuzda da bazı değişiklikler yaşanıyor.
İnsanların psikolojik durumlarının çevresel faktörlerden etkilenebileceğini ve insanlar üzerinde olumlu ya da olumsuz sonuçlarının olabileceğini dile getiren Acıbadem Ankara Hastanesi Psikoloğu Bülent Baykal “Bazı depresyonlar hava şartlarına bağlı olarak gelişebiliyor. İnsanlar, kapalı havalarda kendilerini daha kötü hissediyor. Bu noktada yapmamız gereken en önemli şey, kendi kendimize bu durumun geçici olduğunu tekrarlamak ve olumlu şeyler düşünmek.” şeklinde konuşuyor.
Depresyon ve kendini kötü hissetme durumunun hava şartları ile doğru orantılı olduğunu kaydeden Psikolog Mithat Bülent Baykal, insanların kış mevsiminde kendini daha depresif ve mutsuz hissedebileceğinin altını çiziyor. Psikolog Bülent Baykal, bu duruma somut bir örnek vererek Kuzey Avrupa ülkelerini işaret ediyor: “Bu ülkelerde insanlar kendini depresif hissettiği durumlarda, 1000 voltluk ışıklar kullanılarak depresyon tedavisi uyguluyor. Bu durum, hava şartları ve ışık faktörünün insan vücudu üzerinde etkili olması açısından önemli bir örnek.”
Kötü hislerin geçici olduğunu hatırlayın
Depresyonun en belirgin özelliğinin hayattan zevk almama duygusu olduğunu söyleyen Psikolog Mithat Bülent Baykal, çökkünlük, kendini mutsuz hissetme, yataktan kalkamama gibi belirtilerin de önemsenmesi gerektiğini söylüyor.
Ayrıca psikolog Mithat Bülent Baykal, havanın daha karanlık ve günlerin daha kısa olduğu kış mevsiminin bizi mutsuzluğa ittiğini belirterek, “Bu noktada insanlar bunun farkında olmalı. ‘Sabah kalkmak istemiyorum, çok yorgunum, kolumu kaldıramıyorum’ dedikleri anda harekete geçebilirler. 'Evet, bu durum şimdilik böyle ama geçecek’ diyerek kendini telkin edebilirler. 'Daha iyi hissedeceğim, gün ilerledikçe daha mutlu olacağım’ gibi cümlelerle motivasyonlarını artırabilirler” diyor.
Açık havada yürüyüş yapın
Kendimizi kötü hissettiğimiz durumlarda, açık havada yürüyüş yapmanın önemine de vurgu yapan Psikolog Mithat Bülent Baykal, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kişilerde sürekli bir uyuma isteği ve içe kapanıklık ile karşılaşabiliyoruz. Hemen dışarı çıkıp oksijen almak ve yürüyüş yapmak bu noktada çok önemli. Bilincinde olduğunuz halde yataktan kalkamıyorsanız, hayattan zevk alamıyorsanız ve arkadaşlarınızla olan görüşmelerinizi sınırlandırdıysanız işte o noktada durmanız gerekiyor.
Eğer bu durumlara gerginlik, şiddetli kas ağrıları ve 'Ben bu dünyada ne yapıyorum?” sorusu eklendiyse bu durum kroniktir ve ortada bir problem var demektir. En kısa zamanda mutlaka bir uzmandan yardım istenmesi gerekiyor"