Ramazan denildiğinde Müslüman aleminin en kutsal ayı aklımıza gelmektedir. Ramazan ayı denildiğinde her şeyden önce bedenimizi terbiye etmek anlamına gelmektedir. Sadece oruç tutup aç kalmak değil aynı zamanda nefsimize her yönden sahip çıkarak ibadetimizi gerçekleştiririz. Bizim için Ramazan ibadetimizi yerine getirmek anlamına gelmektedir.
Fakat diyetisyenler için Ramazan demek sadece ibadet anlamına gelmez. Bu ibadeti gerçekleştirirken uzun zaman aç kalmanın ardından bir anda oturulan tatlısından tuzlusundan hiçbir şey eksik olmayan iftar sofraları ve sonucunda yaşanacak olan sağlık sorunları gelmektedir.
Bizde buradan yola çıkarak mübarek Ramazan ayına yaklaştığımız şu günlerde ne yemeliyiz, nelere dikkat etmeliyiz onlardan bahsedeceğiz.
Soda (Maden suyu):
Oruç esnasında bizi en çok zorlayan şey uzun süre susuz kalmaktır. Hele son yıllarda Ramazan aylarının yaz mevsimine denk geldiğini düşünecek olursak bu anlamda ihtiyaç daha da artmaktadır. Bu nedenle bu dönem maden suyu içerek hem su ihtiyacımızı karşılayıp hem de kaybettiğimiz mineral ihtiyacını geri kazanmamızı sağlayacaktır. Sadece su içerek ihtiyacımızı karşılamamız mümkün olmadığı için her gün bir tane soda içmek sağlımız açısından gereklidir.
Kurubaklagil:
Ramazan’da yine dikkat etmemiz gereken şey bizi tok tutacak ve acıkmamızı geciktirecek olan protein ihtiyacını karşılamaktır. Bunu en fazla et yiyerek alabileceğiniz gerçektir. Fakat havaların sıcak olduğu dönemlerde bazı kişiler et yemeyi tercih etmezler. Ya da maddi yetersizlikler yüzünden et alamadığımız durumlarda baklagiller imdadımıza yetişmektedir. İster yemeğini isterse de baklagillerden yapacağınız salata yiyerek vücudumuzun ihtiyacı olan proteini karşılamış olursunuz.
Tavuk, kırmızı et veya balık:
Biraz öncede bahsettiğim gibi protein ihtiyacını karşılamak özellikle oruç döneminde çok önemlidir. Balık genel olarak iftarda pek tercih ettiğimiz bir besin maddesi olmamakla birlikte aslına bakarsanız eklenmesinde fayda vardır. Bunun dışında et bazıları için biraz ağır kaçabileceğinden bu anlamda tavuk hem yağ oranı en düşük hem de en hafif olanıdır. Bu nedenle hem besleyici hem de besin değeri yüksek olan tavuğu rahatlıkla tercih edebiliriz. Ama tabi tavuğun yanına et ve sebzeyi de mutlaka eklemelisiniz.
Yumurta:
Bir diğer protein deposu olan yumurta özellikle sahurda tercih edilmesi gereken bir besin kaynağıdır. Zaten konunun uzmanları sahurda ağır şeyler yemek yerine kahvaltı yapmanın en doğrusu olduğunu savunuyorlar. Bu yüzden de bu anlamda bizi hem tok tutacak hem de vitamin ihtiyacımızı karşılayacak olan besinlerden biri yumurtadır. Yumurtanın yanında beyaz peynir, domates, salatalık, yeşillik ve az tuzlu zeytinle sahurdaki beslenme ihtiyacımızı karşılayabiliriz.
Yoğurt:
Bir diğer protein deposu olan yoğurt aynı zamanda kalsiyum ihtiyacımızda karşılarken aynı zamanda bağışıklık sistemimizi de ayakta tutar. Yoğurdu hem direk olarak ya da cacık ve ayran yaparak da tüketebilirsiniz.
Meyve:
Oruç açıldıktan sonra bir süre bekledikten sonra meyve yemek hem C vitamini ihtiyacımızı karşılar hem de kabız olmamıza engel olur. Fakat meyve miktarını abartmamak çok önemlidir.
Tatlı ihtiyacına Dondurmayı tercih edin:
Tatlı her daim Türk mutfağının olmazsa olmazı konumundadır. Özellikle gün boyu aç kaldıktan sonra tatlı ihtiyacı ön plana çıkmaktadır. Bu ihtiyacımızı karşılamak için daha çok millet olarak bol şerbetli tatlılar tercih etsek de bu tercih sağlığımız açısından oldukça risklidir. Bu nedenle hem tatlı ihtiyacımızı karşılayacak hem de diğer tatlılara göre daha hafif olan dondurma yemenizi sağlığınız için önermekteyiz. İllaki baklava yemeliyim diyorsanız baklavanın üzerine dondurma ilave ederek hafiflemesini sağlayabilirsiniz. Ama tabi yemeklerde olduğu gibi tatlı konusunda da öncelik abartmamanızdır.
Fakat diyetisyenler için Ramazan demek sadece ibadet anlamına gelmez. Bu ibadeti gerçekleştirirken uzun zaman aç kalmanın ardından bir anda oturulan tatlısından tuzlusundan hiçbir şey eksik olmayan iftar sofraları ve sonucunda yaşanacak olan sağlık sorunları gelmektedir.
Soda (Maden suyu):
Oruç esnasında bizi en çok zorlayan şey uzun süre susuz kalmaktır. Hele son yıllarda Ramazan aylarının yaz mevsimine denk geldiğini düşünecek olursak bu anlamda ihtiyaç daha da artmaktadır. Bu nedenle bu dönem maden suyu içerek hem su ihtiyacımızı karşılayıp hem de kaybettiğimiz mineral ihtiyacını geri kazanmamızı sağlayacaktır. Sadece su içerek ihtiyacımızı karşılamamız mümkün olmadığı için her gün bir tane soda içmek sağlımız açısından gereklidir.
Kurubaklagil:
Ramazan’da yine dikkat etmemiz gereken şey bizi tok tutacak ve acıkmamızı geciktirecek olan protein ihtiyacını karşılamaktır. Bunu en fazla et yiyerek alabileceğiniz gerçektir. Fakat havaların sıcak olduğu dönemlerde bazı kişiler et yemeyi tercih etmezler. Ya da maddi yetersizlikler yüzünden et alamadığımız durumlarda baklagiller imdadımıza yetişmektedir. İster yemeğini isterse de baklagillerden yapacağınız salata yiyerek vücudumuzun ihtiyacı olan proteini karşılamış olursunuz.
Biraz öncede bahsettiğim gibi protein ihtiyacını karşılamak özellikle oruç döneminde çok önemlidir. Balık genel olarak iftarda pek tercih ettiğimiz bir besin maddesi olmamakla birlikte aslına bakarsanız eklenmesinde fayda vardır. Bunun dışında et bazıları için biraz ağır kaçabileceğinden bu anlamda tavuk hem yağ oranı en düşük hem de en hafif olanıdır. Bu nedenle hem besleyici hem de besin değeri yüksek olan tavuğu rahatlıkla tercih edebiliriz. Ama tabi tavuğun yanına et ve sebzeyi de mutlaka eklemelisiniz.
Yumurta:
Bir diğer protein deposu olan yumurta özellikle sahurda tercih edilmesi gereken bir besin kaynağıdır. Zaten konunun uzmanları sahurda ağır şeyler yemek yerine kahvaltı yapmanın en doğrusu olduğunu savunuyorlar. Bu yüzden de bu anlamda bizi hem tok tutacak hem de vitamin ihtiyacımızı karşılayacak olan besinlerden biri yumurtadır. Yumurtanın yanında beyaz peynir, domates, salatalık, yeşillik ve az tuzlu zeytinle sahurdaki beslenme ihtiyacımızı karşılayabiliriz.
Yoğurt:
Bir diğer protein deposu olan yoğurt aynı zamanda kalsiyum ihtiyacımızda karşılarken aynı zamanda bağışıklık sistemimizi de ayakta tutar. Yoğurdu hem direk olarak ya da cacık ve ayran yaparak da tüketebilirsiniz.
Meyve:
Oruç açıldıktan sonra bir süre bekledikten sonra meyve yemek hem C vitamini ihtiyacımızı karşılar hem de kabız olmamıza engel olur. Fakat meyve miktarını abartmamak çok önemlidir.
Tatlı ihtiyacına Dondurmayı tercih edin:
Tatlı her daim Türk mutfağının olmazsa olmazı konumundadır. Özellikle gün boyu aç kaldıktan sonra tatlı ihtiyacı ön plana çıkmaktadır. Bu ihtiyacımızı karşılamak için daha çok millet olarak bol şerbetli tatlılar tercih etsek de bu tercih sağlığımız açısından oldukça risklidir. Bu nedenle hem tatlı ihtiyacımızı karşılayacak hem de diğer tatlılara göre daha hafif olan dondurma yemenizi sağlığınız için önermekteyiz. İllaki baklava yemeliyim diyorsanız baklavanın üzerine dondurma ilave ederek hafiflemesini sağlayabilirsiniz. Ama tabi yemeklerde olduğu gibi tatlı konusunda da öncelik abartmamanızdır.