Edip Cansever edebiyatımızda yer etmiş önemli şairlerden biridir. Şair, 8.ağustos .1928 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. İlkokuldan sonra Kumkapı ortaokuluna oradan da İstanbul Erkek Lisesine gidip bitirmiştir. Daha sonra Yüksek Ticaret Okuluna gitse de okulu yarıda bırakmıştır.
Okulu bıraktıktan sonra ticarete atılan Edip Cansever, kapalı çarşıda halı ve turistik eşya satışına başlamıştır. Fakat ticarete atılmak şairin şiire olan tutkusu hiçbir zaman bitmemiş ve şiir yazamaya devam etmiştir.
İlk şiirleri 1944 yılında “İstanbul” adında bir dergide yayımlanan şairin yine bu yıllarda çeşitli dergilerde şiirleri yayımlanmaya devam etmiştir. Bu süre zarfında şiirle ve edebiyatla ilgili çalışmalarını sürdüren Edip Cansever 1951 yılında arkadaşlarıyla birlikte “Nokta “adlı bir dergi çıkarmıştır.
Bu yıllarda artık şiir tarzını da değiştirerek farklı tarzda şiirler yazmaya başlamıştır. İlk şiirleriyle de beğeni kazanmış olsa da bu yeni şiir tarzıyla edebiyat çevrelerinde dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştır. Bu şiirlerle edebiyatımıza yeni bir yol açılıyordu. Ve bu yolu bize Edip Cansever açıyordu.
1957 yılına “Yer çekimli karanfil “adlı bir şiir kitabı çıkaran şair bu kitapla büyük beğeni toplar ve 1958 yılında bu kitap sayesinde 1958 Yeditepe şiir armağanını kazanır. Edebiyatımızda ikinci yeni hareketi diye anılan grubun içinde yer alan Edip Cansever şiirleri kapalı şiirler olarak tanımlanmaktadır. Şiirlerinde sanki roman yazarmışçasına bir karakter ortaya koyarak onun üzerinden soyutu ve somutu anlatmaya çalışarak birçok kalıbı yıkmıştır.
En çok bildiğimiz şiirlerinden biri olan “Masa da masaymış ha “adlı şiiri bir nesne üzerinden birçok fikri kapalı bir şekilde anlatarak şiiri çok farklı noktalara taşımıştır. Bunun sebebi de şairin eşyalarla insanlar arasında bir bağ olduğuna inanmasıdır.
Yine şairin şiirlerinin ve edebiyatımızın içinde çok farklı bir noktada duran “Ben Ruhi Bey Nasılım? “adlı kitabını yayımlamıştır. Bu kitapla tamamen farlılığını ortaya koyan şair 1977 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü’nü almıştır. Son olarak usta şair “Yeniden “adlı kitabında tüm şiirlerini bir araya getirerek yeniden yayımlayacaktır. Bu kitap sayesinde 1982 yılında Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü almıştır.
Şiir şair için sadece bir uğraş değil bir yaşam biçimi adeta bir tutku halindedir. Hatta şairin bu tutkusu için edebiyatımızın yine güçlü şairlerinden Cemal Süreya,
“Yeşil ipek gömleğinin yakası
Büyük zamana düşer.
Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
Fazla şiirden öldü Edip Cansever.”
Adlı şiiri kaleme alacaktır.
Edip Cansever tatil için Bodruma gittiği sırada beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılır. Sonrasında tedavi için İstanbul’a getirilir. Fakat usta şair 1986 yılının mayıs ayında hayata veda eder.
Eserleri,
• İkindi Üstü
• Yerçekimi Karanfil
• Çağrılmayan Yakup
• Umutsuzlar Parkı
• Tragedyalar
• Petrol
• Sonrası Kalır
• Yeniden
• Oteller Kenti
• Ben Ruhi Bey Nasılım?
• Nerde Antigone
Okulu bıraktıktan sonra ticarete atılan Edip Cansever, kapalı çarşıda halı ve turistik eşya satışına başlamıştır. Fakat ticarete atılmak şairin şiire olan tutkusu hiçbir zaman bitmemiş ve şiir yazamaya devam etmiştir.
İlk şiirleri 1944 yılında “İstanbul” adında bir dergide yayımlanan şairin yine bu yıllarda çeşitli dergilerde şiirleri yayımlanmaya devam etmiştir. Bu süre zarfında şiirle ve edebiyatla ilgili çalışmalarını sürdüren Edip Cansever 1951 yılında arkadaşlarıyla birlikte “Nokta “adlı bir dergi çıkarmıştır.
Bu yıllarda artık şiir tarzını da değiştirerek farklı tarzda şiirler yazmaya başlamıştır. İlk şiirleriyle de beğeni kazanmış olsa da bu yeni şiir tarzıyla edebiyat çevrelerinde dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştır. Bu şiirlerle edebiyatımıza yeni bir yol açılıyordu. Ve bu yolu bize Edip Cansever açıyordu.
1957 yılına “Yer çekimli karanfil “adlı bir şiir kitabı çıkaran şair bu kitapla büyük beğeni toplar ve 1958 yılında bu kitap sayesinde 1958 Yeditepe şiir armağanını kazanır. Edebiyatımızda ikinci yeni hareketi diye anılan grubun içinde yer alan Edip Cansever şiirleri kapalı şiirler olarak tanımlanmaktadır. Şiirlerinde sanki roman yazarmışçasına bir karakter ortaya koyarak onun üzerinden soyutu ve somutu anlatmaya çalışarak birçok kalıbı yıkmıştır.
En çok bildiğimiz şiirlerinden biri olan “Masa da masaymış ha “adlı şiiri bir nesne üzerinden birçok fikri kapalı bir şekilde anlatarak şiiri çok farklı noktalara taşımıştır. Bunun sebebi de şairin eşyalarla insanlar arasında bir bağ olduğuna inanmasıdır.
Şiir şair için sadece bir uğraş değil bir yaşam biçimi adeta bir tutku halindedir. Hatta şairin bu tutkusu için edebiyatımızın yine güçlü şairlerinden Cemal Süreya,
“Yeşil ipek gömleğinin yakası
Büyük zamana düşer.
Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
Fazla şiirden öldü Edip Cansever.”
Adlı şiiri kaleme alacaktır.
Edip Cansever tatil için Bodruma gittiği sırada beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılır. Sonrasında tedavi için İstanbul’a getirilir. Fakat usta şair 1986 yılının mayıs ayında hayata veda eder.
Eserleri,
• İkindi Üstü
• Yerçekimi Karanfil
• Çağrılmayan Yakup
• Umutsuzlar Parkı
• Tragedyalar
• Petrol
• Sonrası Kalır
• Yeniden
• Oteller Kenti
• Ben Ruhi Bey Nasılım?
• Nerde Antigone