Doping ne demektir? Hollandaca kabul edilen kabuk anlamına gelen “dop” kelimesinden geldiği kabul edilen uyarıcı, Afrika da yaşayan Zulu isimli savaşçılarının, kahramanlıklarını yükseltmek amacıyla kullandıkları üzüm ağacının kabuğundan yapılan alkollü bir içeceğin adından türemiştir. Günümüzde doping tanım olarak, sporla uğraşan kişilerin uğraştıkları spor dalını gerçekleştirirken ve yarış esnasında avantaj sağlamak için kullanmış oldukları başarı arttırıcı ilaç veya yöntemlere verilen genel bir terimdir. İnsanlar geçmişten günümüze asırlar boyunca güç, verim ve formlarını arttırabilmek için sportif çalışmalarına yönelirken, zaman zaman da güç seviyelerini daha ileri sınırlara vardırmak için birçok çeşidi bulunan özel maddeleri kullanmaya yoluna gitmişlerdir. İnsanların daha sağlıklı olması için araştırmalar sonucu bulunan birçok maddenin, amaç dışına çıkılarak spor ahlakına ters düşecek biçimde ne yazık ki kullanılıyor olması, gerçekten üzücü bir gelişmedir.
Tarih boyunca doping uygulamasında değişiklikler olmuştur. Geçmiş zamanlarda, doğada bulunan bazı otların kaynatılıp sularının içilmesi sonucunda gelişen doğal arayışlar, günümüzde Tıp dünyasının ilerlemesi sonucu ve spor mücadelelerin milletlerarası bir savaş alanına dönüşmesi yüzünden eski centilmenlik anlayışını yitirmesi sonucu, dünya sporunun ne yazık ki kanayan bir yarası haline gelmiştir. Sporcuların birçoğu bu tür maddeleri veya bu tarz aynı zamanda sağlıkları içinde tehlikeli bu yöntemleri kullanmayı reddedip spor ahlakına da uygun davranış gösterirken, ne yazık ki bazıları günümüz dünyasının avantajlarından faydalanarak rakiplerine karşı üstünlük kurmaya çalışmışlardır. Bu anlamda günümüzde sporcuların bunun için uygulayabilecekleri birçok yöntem bulunmaktadır.
Tarihte doping kullanımı ta Yunanlılara kadar dayansa da yarışmalarda ilk olarak 1865 yılında Amsterdam’da kanal yüzücülerinin bu anlamda suçlama getirilmesi ile başlamıştır. O tarihlerde bisikletçiler arasında uyarıcı kullanımı ile ilgili ilk belgeler ortaya atılmıştır. 1869 da yine bisiklet ekibi üyelerine antrenörlerin “ Heroin-Kokain “ denilen karışım içirdikleri ve bunun yarışmacıların dayanıklılığını arttıran bir madde olduğu bilinmektedir. 1886 yılında düzenlenen bisiklet yarışları esnasında bir yarışçının ölmesi ile bütün dünya bir anda bu konuyu konuşmaya başlamıştır. Tarihte doping adı verilen bu ilaçların kullanılması on dokuzuncu yüzyılın sonları ile yirminci yüzyılın başlarında artış göstermiştir. Belçikalıların eter emdirilmiş şeker kullandıkları ayrıca likör aldıkları, Fransızların Kafein yüklü tabletleri aldıkları, İngilizlerin kokain ve Oksijen soludukları ve bu yolla yarışma performansını arttırmaya çalıştıkları açıklanmıştır. Maalesef zamanla bu anlamda değişen tutumlar ve sporcuların üzerlerindeki yoğun baskıda ve verilen ödüllerin büyüklüğü bu tip uyarıcıların kullanımını arttırmıştır. Bizim dileğimiz ise bu anlamda bir an önce daha sıkı bir tutum sergilenip doping kullanımının hızla azalmasının sağlanmasıdır.
Tarih boyunca doping uygulamasında değişiklikler olmuştur. Geçmiş zamanlarda, doğada bulunan bazı otların kaynatılıp sularının içilmesi sonucunda gelişen doğal arayışlar, günümüzde Tıp dünyasının ilerlemesi sonucu ve spor mücadelelerin milletlerarası bir savaş alanına dönüşmesi yüzünden eski centilmenlik anlayışını yitirmesi sonucu, dünya sporunun ne yazık ki kanayan bir yarası haline gelmiştir. Sporcuların birçoğu bu tür maddeleri veya bu tarz aynı zamanda sağlıkları içinde tehlikeli bu yöntemleri kullanmayı reddedip spor ahlakına da uygun davranış gösterirken, ne yazık ki bazıları günümüz dünyasının avantajlarından faydalanarak rakiplerine karşı üstünlük kurmaya çalışmışlardır. Bu anlamda günümüzde sporcuların bunun için uygulayabilecekleri birçok yöntem bulunmaktadır.