Mutlu Olmanın Yolları Mutlu Ol Mutluluk

Tags

Uzmanlar, daha çok hazza ve olumlu duyguları yaşamaya dayalı Hedonik mutluluk ile erdemlere, anlamlı ve amaçlı bir yaşam sürmeye dayalı Eudaimonik mutluluğun dengeli olması gerektiğini söylüyor.



Psikolojinin ilgi alanlarından biri kuşkusuz “mutluluk”. Son yıllarda mutlulukla ilgili pek çok araştırma yapılıyor. Araştırma sonuçları da bu ilginin hakkını veriyor. Çünkü sonuçlar, mutlu olanların mutlu olmayanlara göre daha başarılı, özgüvenleri daha yüksek, daha yaratıcı ve üretken, iş yaşamında daha başarılı ve gelir düzeyleri daha yüksek bireyler olduğunu ortaya koyuyor.



Kişilerarası ilişkilerde de mutlu insanlar, sosyal ilişkilerinde daha iyi, daha çok arkadaşa sahip, sosyal destekleri daha yüksek, evlilikleri daha uzun süreli ve tatmin edici, daha çekici, evlilik ya da romantik ilişkilerde daha çok tercih edilen ve diğer insanlara karşı daha yardımsever bireyler. Mutlu insanlarla ilgili olumlu sonuçlar bunlarla da sınırlı değil. Daha çok para kazanan mutlu bireyler sağlık konusunda da daha avantajlı bir konumda. Bağışıklık sistemleri daha güçlü olan mutlu insanlar, daha az ağrı yaşıyor ve hastalandığında daha çabuk iyileşiyor. Ve daha da önemlisi yapılan kapsamlı araştırmaların sonucuna göre mutlu insanlar daha uzun yaşıyor.



HAZ VE ERDEME DAYALI MUTLULUKLAR DENGELİ OLMALI



Kısacası mutlu insanlar, hayatın tüm nimetlerinden faydalanıyorlar. Sosyal medyada da sürekli bireylerin mutlu olduklarını gösterdikleri paylaşımlarla dolu. Bu paylaşımlar bir kez daha “mutluluk ama nasıl?” sorusunu tartışmaya açıyor.



Mutlulukla ilgili eleştirilerin daha çok bunun bir saplantı haline getirilmesine ve Hedonik mutluluğun elde ediliş şekline yönelik olduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Doğan, “İnsan, mutluluk ve hayatta anlam arayan bir canlıdır. Son 30 yıldır psikoloji biliminin üzerine eğildiği mutluluk konusunda farklı görüşler mevcut. Mutluluğun aşırı abartıldığını söyleyenler olduğu gibi, bunun insan için en önemli konu olduğunu belirtenlerde var” diyor.



Mutluluğun iki şekilde ele alındığını aktaran Doç. Dr. Tayfun Doğan, “Hedonik mutluluk daha çok hazza ve olumlu duyguları yaşamaya dayalıdır. Eudaimonik mutluluk ise erdemlere, anlamlı ve amaçlı bir yaşam sürmeye dayalıdır” diyor ve ekliyor:



“Her iki mutluluk şekli de dengede olmalıdır. Kişi haz elde etmeye yönelik eylemlerde de bulunmalı, aynı zamanda erdemli bir yaşam da sürebilmelidir. Bu ikisini dengeli bir şekilde yürütebilmek de önemli bir yaşam becerisi ya da ustalığıdır.”




Mutluluk varılacak bir durak değil yolculuğun kendisidir derler. Huffingtonpost.com isimli haber sitesi mutluluk getirecek 11 değişimi derledi. İşte mutluluğun anahtarı sayılabilecek 11 hareket…



AFFETMEK



Affetmek mutluluğun en önemli şartlarından biridir. Hayatımız boyunca illa ki hepimiz birilerine ya da bir şeylere kırılıyor, üzülüyoruz. Ancak bunlara kin tutmak karşı taraftan çok size zarar verir bu yüzden mutlu olmak için işe size kötülük yapanları affetmekle başlayın. Bunu onlar için değilse bile kendiniz için yapın.



HAYALLERİNİZDEN VAZGEÇMEYİN



Marie Forleo şöyle diyor: Dünyanın sadece sende bulunan bu özel yeteneğe ihtiyacı var. Hayallerinizden vazgeçmek ya da “Benden geçti artık” demek hayata olan neşenizi, inancınızı yitirmenize neden olacak yegane şeylerden biri. Yaşınız kaç olursa olsun bunu yapmayın.



SİZE KEYİF VEREN ŞEYLERİ YAPMAKTAN VAZGEÇMEYİN



Yazmayı mı seviyorsunuz, dans etmeyi mi, yoksa sporu mu, tiyatroyu mu. Herkes ünlü birer oyuncu ya da şarkıcı olamayacağına göre profesyonel olarak yapamasanız da size zevk veren bir hobiyi mutlaka sürdürün.



YARDIM ETMEKTEN KORKMAYIN



İnsanlara yardım etmek empati yeteneğimizin getirdiği bir özelliktir ve yapılan araştırmalara göre yardım işlerinde çalışan insanlar diğerlerine göre çok daha güçlü bir psikolojiye sahipler. Bu yüzden ya karşılığını alamazsam diye düşünmeyin ve yardım etmekten vazgeçmeyin.



KARŞILAŞTIRMAYIN



Buda'ya göre “Kıyaslamak keyif hırsızıdır.” Dışarıdan bakınca masa arkadaşınız çok mutlu, güzel ve geçim sıkıntısı çekmiyor gibi görünebilir ama içeride ne yaşadığını bilemezsiniz. Bu yüzden sürekli başkalarının hayatlarıyla kendinizinkini kıyaslamayın. Bu sadece sizin mutluluğunuzu ve zamanınızı çalar.



HAYAT TECRÜBENİZE MAL VARLIĞINIZDAN DAHA FAZLA DEĞER VERİN



21'inci yüzyıl bize hep tam tersini vurgulasa da siz manevi değerlere ve tecrübelerinize, güzel anılarınıza mal varlığınızdan daha çok değer vermeye devam edin. Çünkü milyarlarca dolarınız olsa dahi her gününüz yoğun stres altında geçiyorsa bir kıymeti olmayacaktır.



BARDAĞIN DOLU YANINI GÖRMEKTEN VAZGEÇMEYİN



Mutlu insanların en önemli ortak özelliklerinden bir tanesi de gerçekten bardağın dolu tarafını görmeleridir. Başınıza gelen kötü olaylara üzülmemek normal değil. Yas tutmak insan doğası gereği var olan bir özelliktir ancak hayatta elbette önünüze taşlar, kayalar, engeller çıkacaktır. Bu taşlar sizi zorlasa da hedeflerinizden vazgeçmeyin ve olumlu yönüne bakın.



KORKULARINIZI SERBEST BIRAKIN



Karar verirken bu kararları korkularınızla mı alıyorsunuz yoksa mantığınızla ve duygularınızla mı. Jack Kornfield'a göre korku evin en ucuz köşesidir. Bu yüzden siz daha iyi bir köşe tercih edin ve korkularınızın yarattığı güdülerle karar vermeyin.





Ne refah seviyesi, ne de güvenlik. Ülkelerin mutluluğu, vatandaşlarının genlerine bağlı.



Sıra dışı bu tespit, Bulgaristan'da yapılan araştırmadan çıktı.



Varna İşletme Üniversitesi’nin araştırmasına göre, mutluluğun sırrı bir çeşit gende saklı. Genin adı; “a allele”. Bu gen, zevk duygusunu artırırken, acıyı azaltıyor. Genin yaygın olarak görüldüğü topluluklar da, mutluluk sıralamasında üst seviyelere çıkıyor.



Araştırmacılara göre, bu gen, ülkelerin mutlulukseviyelerinde, zenginlik, istikrar hatta sağlıktan bile daha belirleyici.



MUTLULUK GENİ HANGİ ÜLKELERDE YAYGIN?



Nijeryalıların Almanlardan daha mutlu hissetmelerinin nedeni böyle açıklanıyor. Nijerya'nın yanı sıra, Meksika, Gana, Kolombiya, Venezuela ve Ekvador mutluluk geninin yaygın görüldüğü ülkelerden.



Genin pek sık görülmediği, Irak, Ürdün, Çin, Tayland, Tayvan’da halk kendini mutsuz olarak tanımlıyor.



Yine mutluluk geninin daha yaygın görüldüğü Kuzey Avrupa da hayatından memnun. Güney Avrupa ise mutluluk listelerinde alt sıralarda.






Bir yılı daha geride bırakırken pek çok liste kendiliğinden oluştu: Yeni yılda yapmaya ya da artık yapmamaya karar verdiklerimiz, geçtiğimiz yılın en iyi filmleri, ölmeden önce okumamız gerekenler listesine giren 15 kitap, sürekli dinleyip durduğumuz 30 yeni şarkı… Peki ya kişisel gelişim için yaptıklarımız? Listelerden geri kalmayalım dedik ve siz Uplifers okurları için, kendinizi geliştirmenize yardımcı olacak, daha başarılı ve mutlu olmanızı sağlayacak Psychology Today’in en popüler 5 bilimsel araştırma sonucunu derledik.
KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMAK İÇİN



Sigara içmek ya da tırnaklarınızı yemek gibi kötü bir alışkanlığı bırakmaya çalışıyor ve dikkatinizi başka şeylere verme yolunu izliyorsanız, muhtemelen bu yolun pek de işe yaramadığını keşfetmişsinizdir. Beynin otomatik olarak komutunu verdiği alışkanlık hareketlerini görmezden gelmek yerine, onları durdurmaya odaklanmak çok daha faydalı olacaktır. “Bir diğer deyişle” diyor araştırmacı J. Quinn, “kendinizi sürekli gözlemek.” Araştırma hakkında detaylı bilgi için: J. Quinn, A. Pascoe, W. Wood, & D. Neal (2010) Can’t control yourself? Monitor those bad habits. Personality and Social Psychology Bulletin, 36, 499-511.
HER ŞEYİN DAHA KOLAY OLMASI İÇİN



Hepimiz duygu durumumuzun, verdiğimiz tepkilerin ve hatta kararlarımızın dışarıdaki hava, dinlediğimiz müzik gibi dış etkenlere bağlı olduğunu fark etmişizdir. Fakat çok azımız, dokunma duyumuzun da en az diğer duyularımız kadar etkili olduğunu düşünürüz. Joshua Ackerman, Christopher Nocera ve John Bargh adlı araştırmacılar, dokunduğumuz bir şeyin dokusunun, ağırlığının ve sertlik seviyesinin, verdiğimiz (ve dokunduğumuz şeyle hiç ilgisi olmayan) kararlar üzerinde etkili olduğunu gösterdi. Örneğin, iki deney grubundan biri normal bir yapbozu, diğerinin ise aynı yapbozun zımpara kağıdından yapılmış olanını tamamladılar ve daha sonra her iki grubun üyelerinden, aynı iki kişi arasındaki ilişkiyi değerlendirmeleri istendi. Zımpara kağıdı ile haşırneşir olan grup, bu ilişkiyi “daha zor ve tuhaf” olarak nitelendirdi. Benzer şekilde, beynimiz yumuşak nesneleri kolaylık ile, sert nesneleri ise zorluk ile ilişkilendiriyor. Araştırmacılar bu sonuçlardan hareketle, rahat ve sakin olmamız gereken durumlarda özellikle yumuşak ve bize “batmayan” şeyler giymemizi öneriyor. Bir araba alırken boğazlı yün kazak yerine, saten bir bluz giymek, gibi. Araştırma hakkında detaylı bilgi için: J. Ackerman, C. Nocera, and J. Bargh (2010) Incidental haptic sensations influence social judgments and decisions. Science, 328, 1712- 1715.
ZAMANI DAHA İYİ KULLANMAK İÇİN



Bir şeyi yapmanın ne kadar zaman alacağı konusunda Windows’un tahminlerinden daha başarısız bir şey varsa, o da insanoğlunun tahmini. Bu da sonunda planların tutmamasına ve işlerin sarkmasına sebep olabiliyor. Oysa zaman yönetiminin ilk adımı, nelerin ne kadar zamanda yapılacağını doğru şekilde tespit etmektir. Mario Weick ve Ana Guinote’un araştırması, insanın sahip olduğu güç arttıkça planlama kabiliyetinin zayıfladığını ortaya koydu. Weick ve Guinote bunu, güç arttıkça kişinin yapacağı işten çok elde edeceği sonuca, yani istediği şeye odaklanmasıyla açıkladılar. Araştırmacılara göre, bu kişiler her şeyin gerçekte alacakları zamandan çok daha kısa sürede gerçekleşeceğini düşünüyor ve yanlış planlama yapıyorlar. Bu durumun bilincinde olmak işi daha detaylı ele alıp, bir dahaki sefere yolumuza çıkabilecek engeller, işin daha önce ne kadar sürede bittiği gibi etkenleri de düşünmemiz için bizde belli bir farkındalık yaratıyor. Araştırma hakkında detaylı bilgi için: M. Weick & A. Guinote (2010) How long will it take? Power biases time predictions. Journal of Experimental Social Psychology.
DAHA MUTLU OLMAK İÇİN



“Mutluluk parayla satın alınmaz” iddiasının doğruluğunun bilimsel araştırmalarla kanıtlandığını biliyor muydunuz? Jordi Quoidbach ve ekibinin araştırması gösteriyor ki, bu durum zengin insanların hayatın küçük zevklerine varma yetilerini giderek kaybetmelerinden kaynaklanıyor. Parayla satın alınabilen şeylerin verdiği keyif ise çok daha kısa süreli oluyor. Aldığımız keyfi artırmak için yapılabilecek en kolay şey, pozitif anı ve duygularımızı üzerinde düşünerek, paylaşarak, hayal ederek uzatmak. Araştırma hakkında detaylı bilgi için: J. Quoidbach, E. Dunn, K. Petrides, & M. Mikolajczak (2010) Money giveth, money taketh away: The dual effect of wealth on happiness. Psychological Science, 21, 759-763.
DAHA GÜÇLÜ HİSSETMEK İÇİN



Hayvanlar aleminde olduğu gibi insanlarda da “alfa kişilikleri” vardır: Daha güçlü, daha dominant olan ve bunu duruşlarıyla bile belli edenler. Kalabalık bir odadaki en güçlü adam genelde bunu beden diline en çok yansıtabilen adamdır; örneğin öne doğru eğilerek konuşan, el-kol hareketleriyle anlattıklarını destekleyen ve ilgi toplayan kişi. Öte yandan, çekingen ve kendine güvensiz karakter de beden diliyle bunu belli eder. Omuzları düşük, ayakları bitiştirerek duran, kollarını göğsünde kavuşturarak bir nevi savunma zemini yaratan kişi, gibi. Beden dili genelde biz fark etmeden, bilinçaltımızın yönlendirmesiyle oluşur. Fakat araştırmacılar diyor ki, belli pozları ve hareketleri bilinçli olarak seçerek kendimizi olmak istediğimiz ölçüde güçlü hissetmek mümkün. Böylece kişide oluşan fiziksel değişiklik, başkalarının onu nasıl gördüğü hakkındaki düşüncesini değiştiriyor ve ruh durumuna da etki ediyor. Bu kişilerin ayrıca daha yüksek testosteron hormonu salgıladığı ve kortizol (strese bağlı salgılanan başka bir hormon) seviyelerinin düştüğü de gözlemlendi.





Gallup şirketinin yaptığı araştırmaya göre, en mutlu insanların yaşadığı 10 ülkeden 7'si Latin Amerika'da bulunuyor. Araştırmaya 148 ülkeden yaklaşık 150 bin kişiye “geçen yıl iyi dinlendiniz mi, saygı gördünüz mü, çok fazla gülümsediniz ya da güldünüz mü, enteresan bir şey duyup yaptınız mı, önceki gününüzden keyif aldınız mı” soruları soruldu.
DEPRESYONDAN KOLAYCA KURTULUN!



Sonuçlara göre Panama ve Paraguay, en mutlu insanların bulunduğu ülkeler sıralamasında başı çekti. Onları El Salvador, Venezuela, Trinidad ve Tobago, Tayland, Guatemala, Filipinler, Ekvador ve Kosta Rika takip etti. Araştırma ayrıca, en karamsarların dünyanın en zengin ve düzenli şehirlerinden Singapur'da yaşadığını ortaya koydu. Gelişmiş ülkeler Almanya ve Fransa, Somali ile 47. sırayı paylaştı. ABD ise kendine 33. sırada yer buldu





Araştırmalar baz alınarak mutlu olmanın basit ve etkili 6 yolu açıklandı. Listede kahve içmekten acı biber yemeğe kadar birbirinden ilginç yöntemler yer alıyor. İşte mutlu olmanın altın kuralları.
1- DAHA ERKEN YATIN: ABD’de bulunan Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre gecede 7 saat veya daha fazla uyuyanlar mutlu olmaya daha yatkın. Araştırmayı yürüten psikoloji profesörü Norbert Schwarz, “6 saat veya daha az uyumak bazı kişilerde psikolojik, zihinsel ve duygusal olarak kötü etkilere yol açıyor” diyor. 2- ODAKLANIN: Harvard Üniversitesi’nden araştırmacı Matthew Killingsworth, “İnsanlar bir şeylere odaklanmayı bıraktığında endişelendikleri konular hakkında düşünmeye daha yatkın” diyor. Zihni meşgul tutmak olumsuz düşüncelere kapılmayı önlüyor. 3- KAHVE İÇİN: Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre günde 2 veya daha fazla fincan kahve içen kadınların depresyona yakalanma riskleri diğerlerine göre yüzde 15 oranında daha az. 4 fincan bu oranın yüzde 20 olmasını sağlıyor. 4- İYİ BİRİ OLUN: California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre birine teşekkür etmek veya iyi göründüğünü söylemek kişinin kendisinin de mutlu olmasını sağlıyor. 5- YATAĞINIZI YAPIN: Mutluluk Projesi adlı kitabın yazarı Gretchen Rubin sabahları yatak toplamanın kişiyi birşey başardığı hissini vereceği için mutlu edeceğini söylüyor. Uzmanlar yatak toplamak gibi günlük basit işlerin mutlu ettiğini belirtiyor. 6- ACI YİYİN: New York State Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre acı biber yemek beyinde endorfin salgılanmasına neden olduğu için kişiyi mutlu ediyor






Cornell Üniversitesi'nden Gerontoloji (İhtiyarlık sorunları) uzmanı Karl A.Pillemer, 65 yaşın üzerindeki bin Amerikalıyla yaptığı mülakatlar sonucunda ortaya “Yaşamla ilgili 30 Ders: Bilge Amerikalılardan Denenmiş ve Gerçek Tavsiyeler” adlı kitabını yayınladı.
İŞTE O KİTAPTAN DAHA MUTLU BİR YAŞAM İÇİN 12 TAVSİYE…



KENDİN GİBİ BİRİYLE EVLEN



Uzmanlar farklı yönelimleri ve yaklaşım tarzı olan çiftleri evliliklerini daha zor sürdürdüğünü belirtiyorlar. Çiftler birbirlerine çok çeşitli konularda benzer olabilirler ancak uzmanların en önemli buldukları nokta, evlilerin temel değerlerde benzer olması.
VÜCUDUNU 100 YIL BOYUNCA KULLANACAKMIŞ GİBİ YAŞA



Ölüm konusunda endişelenme, kronik hastalıklar için endişelen. Sigara içenler, fazla yemek yiyenler ve hareketsiz yaşam sürenler, hayatınızı erken yaşlarda değiştirmelisiniz. Bunu uzun yaşamak için değil 70'li, 80'li yaşlarınıza geldiğinizde daha kaliteli bir yaşam sürüyor olmak için yapmalısınız.
YAKIN ÇEVRENİZLE İLETİŞİMDE KALIN



Kendinize, yakın çevreniz ve akrabalarınızla iletişiminizi sürdürmenizde yardımcı olacak hedefler koyun. Nerede yaşayacağınızın planını önceden yapın. Anne babanızı da bu planı yaparken göz önünde bulundurun.
DEPRESYONDAN KURTULUN!



İNSANLARIN GÖZLERİNİN İÇİNE BAK



Vicdan azabını hayatından çıkar ve tek bir kelimeyi sürekli kendine tekrar et: ‘Dürüstlük’. Uzmanlar herkesin güvendiği, dürüst ve haysiyetli bir insan olmanın önemine dikkat çekiyor. Yoksa pişman olursunuz.
FIRSATLARA AÇIK OLUN



Her türlü zorluğa hazır olun ve her fırsata 'evet’ demeyi bilin. Kariyerinizde elde edeceğiniz en büyük ödül daha fazla fırsatla karşılaşmaktır. Kanıtlanmış bir gerçek: İş hayatlarında mutluluğu yakalayanlar, önemli anlarda risk alabilenlerdir.
DAHA ÇOK SEYAHAT ET



Vaktiniz varsa ve fiziksel olarak bir engeliniz yoksa seyahat etmeyi asla ihmal etmeyin. Seyahat etmek ufkunuzu açar, yeni hedefler koymanıza yardımcı olur. 78 yaşındaki Donna Loflin'le kulak verin:“ Eğer mutfağımı yeniletmek ve seyahat yapmak arasında bir seçim yapmam gerekirse kesinlikle seyahati seçerim. Maddeler size bekler ancak gezi planları beklemez.”
HALA HAYATTAYKEN ONA ÇİÇEK GÖNDERİN



81 yaşındaki Hal Phipps, eşini kaybettiğinde 55 yıllık evlilerdi. Phipps şunları anlatıyor: “Eşime, onu ne kadar çok sevdiğimi yeteri kadar söylemediğim için çok pişmanım. Onu kaybedene kadar yaptığım hatanın farkında bile değildim.” En yakınlarımızla olan ilişkilerimizde dahi söylememiz gerekenleri ifade etmeniz gerekiyor, çok geç olmadan.
ÇOCUKLARINIZLA ZAMANI PAYLAŞIN



Spor yapmak, balığa çıkmak, kamp yapmak gibi hobilerinizi çocuklarınızla paylaşın. Bu zamanları birlikte geçirmeye çalışın. Çocuklarınızın geriye baktığında hatırlayacakları en güzel hatıralar bu paylaşım anları olacaktır.
YETİŞKİN 'ÇOCUKLARINIZLA’ ANLAŞMAYA VARIN



Uzmanlara göre ebeveynlerinizle herhangi bir sorundan dolayı aranız açıldığında genellikle en büyük bedeli ödeyen onlar oluyor. Sonucunda da genellikle araya mesafeler giriyor. Bu tarz problemler genellikle yaşandığı anda çok mühim görünen ama aslında gayet önemsiz olan konulardan kaynaklanır. Ve asla araya giren mesafelerin verdiği üzüntüden daha önemli konular değillerdir.
SAHİP OLDUĞUNUZ ZAMANIN TADINI ÇIKARIN



70'lerine gelmiş insanlar için zaman gerçekten bulunmaz bir nimet ve onlar bunun kıymetini çok iyi biliyorlar. Gençler için de aynı şey geçerli olmalı yoksa hayatınız olmasını istediklerinizi bekleyerek geçip gidebilir.





Net bir açıklaması olmamakla birlikte, tarifi en zor duygulardan biridir mutluluk. TDK'ya göre “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik” tanımı mutluluğun ta kendisidir. Ancak mutluluk kavramı kişiden kişiye göre değişir ve çok basittir. Herkes için mutlu olmanın kolay bir yolu vardır. Sizi çok mutlu eden o küçük şeylerin neler olduğunu hiç düşündünüz mü? Şimdi sizi küçük mutluluklarınızı bulmaya davet ediyoruz.



Kimimiz spor yaparak kimimiz de müzik dinleyerek mutlu oluruz. Ancak eksiksiz ve sürekli mutluluğun yanı sıra paylaşılan mutluluklar da eşsizdir. Yani hafta sonu gittiğiniz dans kursu sizi mutlu ediyor olabilir ya da elinize bir kağıt kalem alarak resim yapınca son derece mutlu olabilirsiniz. Ancak bazen başkasına yaptığınız küçücük bir yardım o kişiye koca bir mutluluğu beraberinde getirebilir ve bu da sizi çok daha mutlu edebilir. Yani kısaca başkasının mutluluğu ile de mutlu olabilirsiniz. Nasıl diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Hemen birkaç örnekle mutlu ederek mutlu olmanın yollarını keşfetmeye başlayalım.



Bir otobüse bindiniz diyelim ve yanınıza çocuğuyla bir anne oturdu. Ancak yol o kadar uzun ki çocuk huysuzlanmaya ve ağlamaya başladı. Anne çaresiz bir şekilde çocuğu susturmaya çalışıyor ama nafile… Otobüste yolculuk eden diğer yolcular da bu durumdan rahatsız olduklarını homurdanarak belli etmeye başladılar ve annenin daha çaresiz kaldığını gördünüz diyelim. Çantanızdan çıkarıp çocuğa uzattığınız şekerin çocuğun ağlamasını kestiğini ve onu mutlu ettiğini gözünüzde canlandırın. Sanki dünyadaki en önemli görevi tamamlamışsınız gibi mutlu ve gururlu hissetmez miydiniz?



Ya da yaşadığınız evin çevresinde bir park var diyelim. Mutlaka o parkta yaşayan evsiz kedi ya da köpekler vardır. Onlara haftada bir gün bile olsa mama götürmeye ne dersiniz? Yakından onları sevmeye çekiniyor da olabilirsiniz ama onların yakınında bir yere mama bırakabilirsiniz veya soğuk günlerde çantanızda bir avuç mama bulundurabilir ve ihtiyacı olan bir hayvan gördüğünüzde mamayı onunla paylaşabilirsiniz. Emin olun sizin için küçücük sayılan bu davranış onların hayatında çok büyük bir yer kaplayacaktır. Onun mamaya saldırdığı o an yüzünüzde bir tebessüm oluşacağına eminiz.



Simit aldığınız satıcıya güler yüzle günaydın demek, ofis arkadaşınızın masasına en sevdiği çikolatayı habersizce bırakmak, sevdiğiniz birine “günün güzel geçsin” dediğiniz bir video çekip yollamak ve bunun gibi birçok şey başkasını tahmin ettiğinizden çok daha mutlu edebilir. Güne böylesine güzel başlayan bir insan çevresine de pozitif enerji yayacaktır.



Mutluluğa başka bakarak, mutlu ederek mutlu olun ve sevgiyle kalın!